Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِلَّا ٱلَّذِى فَطَرَنِى فَإِنَّهُۥ سَيَهْدِينِ
İllellezî fataranî fe innehu se yehdîn(yehdîne).
“Ben ancak O, beni yaratana taparım. Şüphesiz O beni doğru yola iletecektir.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- yalnızca
- إِلَّا
- الَّذِي
- beni yaratana
- فَطَرَنِي
- ف ط ر
- çünkü O
- فَإِنَّهُ
- bana doğru yolu gösterecektir
- سَيَهْدِينِ
- ه د ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Ben ancak O, beni yaratana taparım. Şüphesiz O beni doğru yola iletecektir.”
- Diyanet Vakfı: Ben yalnız beni yaratana taparım. Çünkü O, beni doğru yola iletecektir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O beni yaratan başka. O beni doğru yola iletecektir.» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ben ancak beni yaratana taparım. Şüphesiz ki O, beni doğru yola iletecektir.» dedi.
- Ali Fikri Yavuz: Ancak beni yaratana taparım; çünkü O, beni hidayete erdirecektir.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O beni yaratandan başka, zira odur ki beni irdirecektir
- Fizilal-il Kuran: Ben yalnız beni yaratana taparım. Çünkü O, bana doğru yolu gösterecektir.
- Hasan Basri Çantay: «(Fakat) beni yaratan (Allah) müstesna. Şübhe yok ki O, beni doğru yolda muvaffak edecekdir».
- İbni Kesir: Beni yaratan müstesna. Şüphesiz ki O; beni hidayete iletecektir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «O beni yaratmış olan müstesna. Çünkü, o şüphesiz ki, beni doğru yola erdirecektir.»
- Tefhim-ul Kuran: «(Ancak) Beni yaratan başka. İşte O beni hidayete yöneltip iletecektir.»