Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِنَّهُمْ لَيَصُدُّونَهُمْ عَنِ ٱلسَّبِيلِ وَيَحْسَبُونَ أَنَّهُم مُّهْتَدُونَ
Ve innehum le yasuddûnehum anis sebîli ve yahsebûne ennehum muhtedûn(muhtedûne).
Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan saptırırlar. Onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- elbette onlar
- وَإِنَّهُمْ
- onları engellerler
- لَيَصُدُّونَهُمْ
- ص د د
- -dan
- عَنِ
- yol-
- السَّبِيلِ
- س ب ل
- fakat sanırlar
- وَيَحْسَبُونَ
- ح س ب
- bunlar
- أَنَّهُمْ
- doğru yolda olduklarını
- مُهْتَدُونَ
- ه د ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan saptırırlar. Onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar.
- Diyanet Vakfı: Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Muhakkak onlar (şeytanlar) onları yoldan çıkarırlar, onlar ise onları doğru sanırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Şüphesiz ki bu şeytanlar onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.
- Ali Fikri Yavuz: Muhakkak ki bu şeytanlar, onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin hidayete erdirildiklerini sanırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve her halde onlar onları yoldan çıkarırlar, onlar ise onları doğru sanırlar
- Fizilal-il Kuran: O şeytanlar bunları doğru yoldan çıkardıkları halde bunlar doğru yolda olduklarını sanırlar.
- Hasan Basri Çantay: Şübhesiz ki bunlar onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendi lerinin hidâyete erdirilmiş olduklarını sanırlar.
- İbni Kesir: Şüphesiz ki onlar da bunları yoldan çıkarırlar. Bunlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve şüphe yok ki, bunlar, onları herhalde doğru yoldan çıkarırlar. Ve onlar da zannederler ki, kendileri şüphe yok hidâyete erdirilmişlerdir.
- Tefhim-ul Kuran: Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları yoldan alıkoyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanıp sayarlar.
Resim yüklenemedi.