Your browser doesn’t support HTML5 audio
ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا وَكَانُوا۟ مُسْلِمِينَ
Ellezîne âmenû bi âyâtinâ ve kânû muslimîn(muslimîne).
(68-69) (Allah, şöyle der:) “Ey âyetlerimize iman eden ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur, siz üzülmeyeceksiniz de.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- kimseler
- الَّذِينَ
- iman eden(ler)
- امَنُوا
- ا م ن
- ayetlerimize
- بِايَاتِنَا
- ا ي ي
- ve olanlar
- وَكَانُوا
- ك و ن
- müslüman
- مُسْلِمِينَ
- س ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (68-69) (Allah, şöyle der:) “Ey âyetlerimize iman eden ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur, siz üzülmeyeceksiniz de.”
- Diyanet Vakfı: (68-69) Ey âyetlerimize inanan ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur. Sizler üzülmeyeceksiniz de.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Benim ayetlerime iman edip de samimi müslüman olan kullarım!
- Elmalılı Hamdi Yazır: (68-69) Allah, takva sahiplerine şöyle nida eder: «Ey âyetlerimize imân edip müslüman olan kullarım! Bugün size hiçbir korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz.
- Ali Fikri Yavuz: (Bunlar) o kimselerdir ki, ayetlerimize iman edib de (Allah’ın hükümlerine) boyun eğmişlerdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Benim âyetlerime iyman edip de halîs müsliman olan kullarım
- Fizilal-il Kuran: Onlar, ayetlerimize inanmış ve müslüman olmuş kullarımdı.
- Hasan Basri Çantay: (68-69) Ey benim âyetlerime îman edib de müslüman olan kullarım, bugün size hiçbir korku yokdur. Siz mahzun da olmayacaksınız.
- İbni Kesir: Onlar ki; ayetlerimize iman etmiş ve müslüman olmuşlardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Öyle kullar ki, Bizim âyetlerimize imân ettiler ve müslüman oldular.
- Tefhim-ul Kuran: «Ki onlar, benim ayetlerime iman edenler ve müslüman olanlardır.»
Resim yüklenemedi.