Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَإِذَا جَآءَتِ ٱلصَّآخَّةُ
Fe izâ câetis sahhâh(sahhâtu).
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- zaman
- فَإِذَا
- geldiği
- جَاءَتِ
- ج ي ا
- kulakları sağır eden o ses
- الصَّاخَّةُ
- ص خ خ
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
- Diyanet Vakfı: Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ama o sayha (gürültüsünü dinletecek bela) geldiği zaman,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,
- Ali Fikri Yavuz: Amma kıyamet sayhası geldiği zaman,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Amma geldiği vakıt o Sahha (o sayhasını dinletecek belâ)
- Fizilal-il Kuran: Kulakları sağır edercesine yüksek o gürültü geldiği zaman.
- Hasan Basri Çantay: Fakat o kulakları sağır edercesine haykıracak olan ses geldiği zaman,
- İbni Kesir: O büyük gürültü geldiği zaman;
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sonra o pek kuvvetli sayha geldiği vakit.
- Tefhim-ul Kuran: Fakat ´kulakları patlatırcasına olan o gürleme´ geldiği zaman,
Resim yüklenemedi.