Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَأُمِّهِۦ وَأَبِيهِ
Ve ummihî ve ebîh(ebîhi).
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve anasından
- وَأُمِّهِ
- ا م م
- ve babası(ndan)
- وَأَبِيهِ
- ا ب و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
- Diyanet Vakfı: (34-36) İşte o gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): anasından, babasından,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Anasından, babasından..
- Ali Fikri Yavuz: Anasından ve babasından,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve anasından babasından
- Fizilal-il Kuran: Anasından, babasından,
- Hasan Basri Çantay: Anasından, babasından,
- İbni Kesir: Anasından ve babasından.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (34-36) İnsanın kardeşinden firar edeceği gün. Ve anasından ve babasından. Ve refîkasından ve oğullarından (firar edeceği bir gün).
- Tefhim-ul Kuran: Annesinden ve babasından,