Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَلَوْلَا نَصَرَهُمُ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُوا۟ مِن دُونِ ٱللَّهِ قُرْبَانًا ءَالِهَةًۢ ۖ بَلْ ضَلُّوا۟ عَنْهُمْ ۚ وَذَٰلِكَ إِفْكُهُمْ وَمَا كَانُوا۟ يَفْتَرُونَ
Fe lev lâ nasare humullezînettehâzu min dûnillâhi kurbânen âliheh(âliheten), bel dallû anhum, ve zâlike ifkuhum ve mâ kânû yefterûn(yefterûne).
Allah’ı bırakıp O’na yakınlık sağlamaları için edindikleri ilâhlar kendilerine yardım etseydi ya!? Aksine onları yüzüstü bırakarak uzaklaşıp kayboldular. Bu, onların yalanı ve uydurmakta oldukları şeydir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- olmaz mıydı?
- فَلَوْلَا
- kendilerine yardım etselerdi
- نَصَرَهُمُ
- ن ص ر
- şeyler
- الَّذِينَ
- edindikleri
- اتَّخَذُوا
- ا خ ذ
- -tan
- مِنْ
- başka
- دُونِ
- د و ن
- Allah-
- اللَّهِ
- yakınlık sağlamak için
- قُرْبَانًا
- ق ر ب
- ilah
- الِهَةً
- ا ل ه
- hayır
- بَلْ
- kaybolup gittiler
- ضَلُّوا
- ض ل ل
- onlardan
- عَنْهُمْ
- işte budur
- وَذَٰلِكَ
- onların yalanları
- إِفْكُهُمْ
- ا ف ك
- ve şeyler
- وَمَا
- oldukları
- كَانُوا
- ك و ن
- uydurmuş
- يَفْتَرُونَ
- ف ر ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah’ı bırakıp O’na yakınlık sağlamaları için edindikleri ilâhlar kendilerine yardım etseydi ya!? Aksine onları yüzüstü bırakarak uzaklaşıp kayboldular. Bu, onların yalanı ve uydurmakta oldukları şeydir.
- Diyanet Vakfı: Allah´tan başka kendilerine yakınlık sağlamak için tanrı edindikleri şeyler, kendilerine yardım etselerdi ya! Hayır, onları bırakıp gittiler. Bu onların yalanı ve uydurup durdukları şeydir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O zaman, Allah´tan başka, O´na yakınlık sağlamak için ilah edindikleri kimseler onları kurtarsalardı ya! Aksine onlardan savuşup yittiler (gittiler). İşte onların sapıtmalarının ve uydurup durdukları iftiraların özeti budur.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Allah´ı bırakıp da kendilerine yakınlık sağlamak için edindikleri ilâhları onlara yardım etselerdi ya! Ama hayır, aksine onlardan kaybolup gittiler. İşte bu onların yalanları ve uydurup durdukları iftiralarıdır.
- Ali Fikri Yavuz: O vakit, Allah’ın gayrinden, (Allah’a) yakınlık için ilâh edindikleri putlar onları kurtarsalardı ya!... Bilâkis onlardan savuşub gittiler. İşte bu, onların yalanlarının ve iftira edib durdukları şeylerin eseridir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O vakıt Allahın mâsivâsından yakınlık için ilâh ittihaz eyledikleri kimseler onları kurtarsalardı ya! Bil´âkis onlardan savuşub yittiler gittiler, ki işte onların sapıtmalarının ve uydurup durdukları iftirâlarının hasılı budur
- Fizilal-il Kuran: O zamanlar, Allah´ı bırakıp da O´na yakınlık sağlamak için edindikleri tanrılar kendilerine yardım etmeli değil miydi? Hayır, tanrılar onlardan uzaklaştılar. Bu, onların yalanı ve uydurdukları şeydir.
- Hasan Basri Çantay: O vakit Allâhı bırakıb da (gûyâ Ona) yakınlığa vesîle edindikleri düzme Tanrılar onlar (ın azabını savmıy) a yardım etmeli değil miydi?! Bil´akis bunlar kendilerinden ayrılıb gaaib oldular. Bu, onların yalanlarıdır, Uydurmakda oldukları şeydir.
- İbni Kesir: Allah´ı bırakarak O´na yakınlık peyda etmek için edindikleri tanrılar kendilerine yardım etmeli değil miydi? Hayır, onlar görünmez oldular. Bu; onların yalanları ve uydurup durdukları şeydir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onlara Allah´tan gayrı kurbiyyet için tanrı ittihaz etmiş oldukları şeyler yardım etmeli değil mi idiler? Bilakis onlardan gaib oluverdiler ve bu da onların yalanlarının ve iftira eder oldukları şeyin (bir eseri)dir.
- Tefhim-ul Kuran: Bu durumda, Allah´ı bırakıp yakınlık (sağlamak) için edindikleri ilahlar, onlara yardım etselerdi ya. Hayır, onlar, kendilerinden kaybolup gittiler. Bu (edindikleri ilahlar ve onlara yükledikleri), onların yalanları ve uydurmakta olduklarıdır.
Resim yüklenemedi.