Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِذْ جَآءُوكُم مِّن فَوْقِكُمْ وَمِنْ أَسْفَلَ مِنكُمْ وَإِذْ زَاغَتِ ٱلْأَبْصَٰرُ وَبَلَغَتِ ٱلْقُلُوبُ ٱلْحَنَاجِرَ وَتَظُنُّونَ بِٱللَّهِ ٱلظُّنُونَا۠
İz câukum min fevkıkum ve min esfele minkum ve iz zâgatil ebsâru ve belegatil kulûbul hanâcire ve tezunnûne billâhiz zunûnâ(zunûnen).
Hani onlar size hem üst tarafınızdan hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Siz de Allah’a karşı çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- hani
- إِذْ
- onlar gelmişlerdi
- جَاءُوكُمْ
- ج ي ا
- -den
- مِنْ
- üstünüz-
- فَوْقِكُمْ
- ف و ق
- ve
- وَمِنْ
- alt tarafınızdan
- أَسْفَلَ
- س ف ل
- sizin
- مِنْكُمْ
- ve hani
- وَإِذْ
- kaymıştı
- زَاغَتِ
- ز ي غ
- gözler
- الْأَبْصَارُ
- ب ص ر
- ve dayanmıştı
- وَبَلَغَتِ
- ب ل غ
- yürekler
- الْقُلُوبُ
- ق ل ب
- hançerelere
- الْحَنَاجِرَ
- ح ن ج ر
- ve zanda bulunuyordunuz
- وَتَظُنُّونَ
- ظ ن ن
- Allah hakında
- بِاللَّهِ
- türlü düşüncelerle
- الظُّنُونَا
- ظ ن ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Hani onlar size hem üst tarafınızdan hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Siz de Allah’a karşı çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
- Diyanet Vakfı: Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan (vâdinin üstünden ve alt yanından) üzerinize yürüdükleri zaman; gözler yıldığı, yürekler gırtlağa geldiği ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O zaman hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan ve o vakit gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı. Allah´a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: O zaman onlar, hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan ve o vakit gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı. Siz Allah´a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz.
- Ali Fikri Yavuz: O vakit kâfirler üstünüzden (vadinin üst ve doğu tarafından), bir de altınızdan (vadinin aşağı ve batı tarafından) size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, kalbler gırtlaklara dayanmıştı. Allah’a da çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O vakıt ki hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan ve o vakıt ki gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı ve Allaha türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz
- Fizilal-il Kuran: Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti. Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
- Hasan Basri Çantay: O vakit onlar hem üstünüzden, hem altınızdan size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, yürekler gırtlaklara dayanmışdı ve siz Allaha karşı (türlü) zanlarda bulunuyordunuz.
- İbni Kesir: Hani onlar size, hem üstünüzden hem de altınızdan gelmişlerdi. Ve hani gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti ve siz Allah hakkında çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: O vakit ki, size hem üstünüzden gelmişlerdi hem de aşağı tarafınızdan ve o vakit ki, gözler kaymış ve yürekler gırtlaklara kavuşmuştu ve Allah´a türlü türlü zanlar ile zanda bulunuyordunuz.
- Tefhim-ul Kuran: Hani onlar, size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler de kaymış, yürekler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Allah hakkında da (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
Resim yüklenemedi.