Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَرَءَيْتَ إِن كَانَ عَلَى ٱلْهُدَىٰٓ
E reeyte in kâne alel hudâ.
(11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- gördün mü?
- أَرَأَيْتَ
- ر ا ي
- ya
- إِنْ
- olursa
- كَانَ
- ك و ن
- üzerinde
- عَلَى
- doğru yol
- الْهُدَىٰ
- ه د ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa?
- Diyanet Vakfı: (11-12) Ne dersin, o (Peygamber) doğru yolda ise yahut takvâyı emrediyorsa?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Baksana o doğru yolda giderse
- Elmalılı Hamdi Yazır: Gördün mü (ne dersin?), ya o (kul) doğru yolda olur,
- Ali Fikri Yavuz: (11-12) Ya o peygamber hidayet üzere ise; ya da takvâ ile emrediyorsa!...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Baksan a o hidayet üzere giderse
- Fizilal-il Kuran: Gördün mü, ya o kul doğru yolda ise.
- Hasan Basri Çantay: Gördün mü (şu cür´eti)? Ya o doğru yol üzerinde ise.
- İbni Kesir: Gördün mü; ya o kul doğru yolda ise?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Gördün mü, eğer hidâyet üzere olmuş ise.
- Tefhim-ul Kuran: Gördün mü? Ya o (kul) doğru yol üzerinde ise,
Resim yüklenemedi.