Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَلْيَدْعُ نَادِيَهُۥ
Felyed’u nâdiyeh(nâdiyehu).
Haydi, taraftarlarını çağırsın.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- o zaman çağırsın
- فَلْيَدْعُ
- د ع و
- meclisini
- نَادِيَهُ
- ن د و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Haydi, taraftarlarını çağırsın.
- Diyanet Vakfı: (15-19) Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), o yalancı, günahkâr alından (perçemden) yakalarız (cehenneme atarız). O, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. Biz de zebânîleri çağıracağız. Hayır! Ona uyma! Allah´a secde et ve (yalnızca O´na) yaklaş!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O zaman çağırsın kurultayını, meclisini!
- Elmalılı Hamdi Yazır: O zaman o taraftarlarını yardıma çağırsın.
- Ali Fikri Yavuz: O vakit, (kendisine yardım için) taraftarlarını çağırıb toplasın.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O vakıt çağırsın o kurultayını, meclisini
- Fizilal-il Kuran: O zaman gitsin de taraftarlarını çağırsın.
- Hasan Basri Çantay: O vakit (durmasın) meclisini da´vet etsin!
- İbni Kesir: Öyleyse topluluğunu çağırsın dursun.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Artık, o, encümeni çağırsın.
- Tefhim-ul Kuran: O zaman da meclisini (yakın çevresini ve yandaşlarını) çağırsın.
Resim yüklenemedi.