Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَتَوَلَّىٰ عَنْهُمْ وَقَالَ يَٰقَوْمِ لَقَدْ أَبْلَغْتُكُمْ رِسَالَةَ رَبِّى وَنَصَحْتُ لَكُمْ وَلَٰكِن لَّا تُحِبُّونَ ٱلنَّٰصِحِينَ
Fe tevellâ anhum ve kâle yâ kavmi lekad eblagtukum risâlete rabbî ve nesahtu lekum ve lâkin lâ tuhıbbûnen nâsıhîn(nâsıhîne).
Artık, Salih onlardan yüz çevirdi ve “Andolsun, ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size nasihatta bulundum. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz” dedi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- öteye döndü
- فَتَوَلَّىٰ
- و ل ي
- onlardan
- عَنْهُمْ
- ve dedi
- وَقَالَ
- ق و ل
- kavmim
- يَا قَوْمِ
- ق و م
- muhakkak
- لَقَدْ
- ben size duyurdum
- أَبْلَغْتُكُمْ
- ب ل غ
- mesajlarını
- رِسَالَةَ
- ر س ل
- Rabbimin
- رَبِّي
- ر ب ب
- ve öğüt verdim
- وَنَصَحْتُ
- ن ص ح
- size
- لَكُمْ
- fakat
- وَلَٰكِنْ
- لَا
- siz sevmiyorsunuz
- تُحِبُّونَ
- ح ب ب
- öğüt verenleri
- النَّاصِحِينَ
- ن ص ح
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Artık, Salih onlardan yüz çevirdi ve “Andolsun, ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size nasihatta bulundum. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz” dedi.
- Diyanet Vakfı: Salih o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O, onlardan döndü ve: «Ey kavmim, ben size Rabbimin mesajını tamamen ilettim ve öğüt verdim; ancak siz öğüt verenleri sevmezsiniz!» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sâlih de o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: «Ey kavmim! And olsun ki ben size Rabbimin elçiliğini tebliğ ettim ve size öğüt verdim, fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.»
- Ali Fikri Yavuz: Salih onlardan yüz çevirip şöyle dedi: “- Ey kavmim, ben size Rabbimin elçiliğini tamamen tebliğ ettim, size nasihat ettim, fakat siz öğüt verenleri sevmezsiniz.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Döndü de onlardan ey kavmim! dedi, ben size rabbımın risaletini tamamiyle tebliğ ettim ve nasıhat ettim, hayrınıza çalıştım ve lâkin nasihat edenleri sevmezsiniz
- Fizilal-il Kuran: Bunun üzerine Salih, onlara sırt çevirdi ve ´Ey soydaşlarım, size Rabbimin mesajını ilettim, size öğüt verdim, fakat siz öğüt verenlerden hoşlanmıyorsunuz´ dedi.
- Hasan Basri Çantay: O da onlardan yüz çevirdi ve (kendi kendine) şöyle dedi: «Ey kavmim, andolsun ki ben size Rabbimin elçilerini tebliğ etmişimdir. Size hayrhahlık göstermişimdir. Fakat siz hayrhahlârı sevmezsiniz ki».
- İbni Kesir: O da onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: Ey kavmim; andolsun ki ben, size Rabbımın vahyettiğini bildirdim ve size öğüt verdim. Ne var ki siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Artık onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: «Ey kavmim! Ben size Rabbimin risâletini muhakkak ki, tebliğ ettim ve sizin için öğüt verdim. Velâkin siz hayırhâh olanları sevmezsiniz.»
- Tefhim-ul Kuran: O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi: «Ey kavmim, andolsun, size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Ama siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz.»
Resim yüklenemedi.