Your browser doesn’t support HTML5 audio
أُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلْمَيْمَنَةِ
Ulâike ashâbul meymeneh(meymeneti).
(17-18) Sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar Ahiret mutluluğuna erenlerdir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- işte onlar
- أُولَٰئِكَ
- adamlarıdır
- أَصْحَابُ
- ص ح ب
- sağın
- الْمَيْمَنَةِ
- ي م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (17-18) Sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar Ahiret mutluluğuna erenlerdir.
- Diyanet Vakfı: (17-18) Sonra iman edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve birbirlerine acımayı öğütleyenlerden olmaktır. İşte bunlar sağdakilerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte onlardır meymenet sahipleri (kitapları sağ taraflarından verilecekler).
- Elmalılı Hamdi Yazır: İşte bunlar, amel defterleri sağlarından verilenlerdir.
- Ali Fikri Yavuz: İşte bunlar, (amel defterleri sağ ellerine verilenler) sağcılardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ki onlardır işte meymenet sahibleri (Ashab-ı Meymene)
- Fizilal-il Kuran: İşte bunlar amel defterleri sağdan verilenlerdir.
- Hasan Basri Çantay: İşte bunlar sağcılardır.
- İbni Kesir: İşte bunlar, sağcılardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (17-18) Sonra da imân etmiş olanlardan ve birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve merhameti tavsiyede bulunanlardan olmaktır. İşte meymenet sahipleri onlardır.
- Tefhim-ul Kuran: İşte bunlar, sağ yanın adamlarıdır (Ashab-ı Meymene) .
Resim yüklenemedi.