Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَٱلْيَوْمِ ٱلْمَوْعُودِ
Vel yevmil mev’ûd(mev’ûdi).
Va’dedilmiş güne (kıyamete) andolsun,
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve güne andolsun
- وَالْيَوْمِ
- ي و م
- va’dedilen
- الْمَوْعُودِ
- و ع د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Va’dedilmiş güne (kıyamete) andolsun,
- Diyanet Vakfı: (1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): o va´dolunan güne,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Vaad olunan o güne,
- Ali Fikri Yavuz: O vaad edilen güne (kıyamete),
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve o yevmi mev´uda
- Fizilal-il Kuran: Vaad edilen güne.
- Hasan Basri Çantay: o va´d olunan güne,
- İbni Kesir: Ve vaadolunan güne,
- Ömer Nasuhi Bilmen: (1-2) Andolsun burçlar sahibi olan göğe. Ve mev´ud olan güne.
- Tefhim-ul Kuran: O vadedilen güne,
Resim yüklenemedi.