Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَأَن لَّا تَعْلُوا۟ عَلَى ٱللَّهِ ۖ إِنِّىٓ ءَاتِيكُم بِسُلْطَٰنٍ مُّبِينٍ
Ve en lâ ta’lû alâllâh(alâllâhi), innîâtîkum bi sultânin mubîn(mubînin).
“Allah’a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil (mucize) getiriyorum.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve diye
- وَأَنْ
- لَا
- ululanmayın
- تَعْلُوا
- ع ل و
- karşı
- عَلَى
- Allah’a
- اللَّهِ
- elbette ben
- إِنِّي
- size getiriyorum
- اتِيكُمْ
- ا ت ي
- bir delil
- بِسُلْطَانٍ
- س ل ط
- apaçık
- مُبِينٍ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Allah’a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil (mucize) getiriyorum.”
- Diyanet Vakfı: Allah´a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil getiriyorum.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): ve Allah´a karşı baş kaldırmayın; çünkü ben size açık bir delil ile geliyorum.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Allah´a karşı üstünlük taslamayın. Şüphesiz ki ben size apaçık bir delil getiriyorum.
- Ali Fikri Yavuz: Ve Allah’a karşı baş kaldırmayın; çünkü ben size açık bir bürhanla (peygamberliğime delâlet eden mucizelerle) geliyorum.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve Allaha karşı baş kaldırmayın, çünkü ben size açık bir bürhan ile geliyorum
- Fizilal-il Kuran: Allah´a karşı büyüklük taslamayın. Ben size apaçık bir delil getiriyorum.
- Hasan Basri Çantay: «Ve Allaha karşı yücelik taslamayın. Zira ben size apaçık bir bürhan getiriyorum» diye (söylemişdi).
- İbni Kesir: Allah´a karşı yücelik taslamayın. Doğrusu ben, size açık bir burhan getirdim.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Ve Allah´a karşı yücelikte bulunmayın. Muhakkak ki, ben size bir apaçık hüccet ile geliyorum.»
- Tefhim-ul Kuran: «Allah´a karşı büyüklenmeyin; hiç şüphesiz ben size apaçık, bir delil getirmekteyim.»
Resim yüklenemedi.