Your browser doesn’t support HTML5 audio
كَمْ تَرَكُوا۟ مِن جَنَّٰتٍ وَعُيُونٍ
Kem terekû min cennâtin ve uyûn(uyûnin).
Onlar geride nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- nice şeyler
- كَمْ
- onlar geride bıraktılar
- تَرَكُوا
- ت ر ك
- -den
- مِنْ
- bahçeler-
- جَنَّاتٍ
- ج ن ن
- ve çeşmeler(den)
- وَعُيُونٍ
- ع ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar geride nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar.
- Diyanet Vakfı: (25-27) Onlar geride nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler bırakmışlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (onlar) neler bırakmışlardı; ne bahçeler; ne pınarlar;
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlar neler bırakmışlardı, ne bahçeler, ne pınarlar!
- Ali Fikri Yavuz: (Firavun ve ordusu boğulduktan sonra) geriye neler bırakmışlardı! Ne bahçeler, ne kaynaklar...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Neler terketmişlerdi: ne Cennetler, ne kaynaklar,
- Fizilal-il Kuran: Onlar geride nice şeyler bıraktılar; bahçeler, çeşmeler.
- Hasan Basri Çantay: (25-26-27) Onlar bağlardan, pınarlardan, ekinlerden (süslü mahfellerden, güzel konaklardan, içinde nâz ve naıym ile yaşadıkları ihtişam (lar) dan neler, (nice şeyler) bırakdılar.
- İbni Kesir: Onlar, nice nice bağları, pınarları bırakmışlardı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (25-26) Neler terkettiler, bağlardan ve pınarlardan! Ve ekinlerden ve güzel ikametgâhtan!
- Tefhim-ul Kuran: Onlar nice bahçeler ve pınarlar terketmişlerdi;
Resim yüklenemedi.