Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَ بَلْ فَعَلَهُۥ كَبِيرُهُمْ هَٰذَا فَسْـَٔلُوهُمْ إِن كَانُوا۟ يَنطِقُونَ
Kâle bel fealehu kebîruhum hâzâ fes’elûhum in kânû yentıkûn(yentıkûne).
Dedi ki: “Hayır! Bunu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa, onlara sorun bakalım!”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedi
- قَالَ
- ق و ل
- hayır
- بَلْ
- yapmış
- فَعَلَهُ
- ف ع ل
- büyükleri
- كَبِيرُهُمْ
- ك ب ر
- işte şu
- هَٰذَا
- onlara sorun
- فَاسْأَلُوهُمْ
- س ا ل
- eğer
- إِنْ
- onlar
- كَانُوا
- ك و ن
- konuşurlarsa
- يَنْطِقُونَ
- ن ط ق
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Dedi ki: “Hayır! Bunu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa, onlara sorun bakalım!”
- Diyanet Vakfı: Belki de bu işi şu büyükleri yapmıştır. Hadi onlara sorun; eğer konuşuyorlarsa! dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (İbrahim): «Belki onu şu büyükleri yapmıştır; sorun bakalım onlara, eğer söyleyebilirlerse» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İbrahim: «Belki onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onlara sorun» dedi.
- Ali Fikri Yavuz: İbrâhîm dedi ki: “Belki onların şu büyüğü bunu yapmıştır. Sorun bakalım onlara, eğer söylerlerse...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Belki dedi şu büyükleri yapmıştır, sorun bakalım onlara eğer söylerlerse
- Fizilal-il Kuran: İbrahim soydaşlarına dedi ki; «Aslında bu işi şu en büyükleri yapmıştır. Bunu onların kendilerine sorunuz. Tabii ki, eğer konuşabiliyorlarsa.»
- Hasan Basri Çantay: Dedi: «Belki bu işi onların şu büyüğü yapmışdır! O halde (başlarına geleni) onlara sorun, eğer söylerlerse»!
- İbni Kesir: Dedi ki: Belki onu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorsa onlara sorun.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dedi ki: «Belki onu onların şu büyüğü yapmıştır. Haydin onlara sorunuz, eğer söyleyebilmekte iseler.»
- Tefhim-ul Kuran: «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»
Resim yüklenemedi.