Your browser doesn’t support HTML5 audio
ثُمَّ صَدَقْنَٰهُمُ ٱلْوَعْدَ فَأَنجَيْنَٰهُمْ وَمَن نَّشَآءُ وَأَهْلَكْنَا ٱلْمُسْرِفِينَ
Summe sadaknâhumul va’de fe enceynâhum ve men neşâu ve ehleknel musrifîn(musrifîne).
Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık. Haddi aşanları ise helâk ettik.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sonra
- ثُمَّ
- yerine getirdik
- صَدَقْنَاهُمُ
- ص د ق
- verdiğimiz sözü
- الْوَعْدَ
- و ع د
- onları kurtardık
- فَأَنْجَيْنَاهُمْ
- ن ج و
- ve kimseleri
- وَمَنْ
- dilediğimiz
- نَشَاءُ
- ش ي ا
- ve helak ettik
- وَأَهْلَكْنَا
- ه ل ك
- aşırı gidenleri
- الْمُسْرِفِينَ
- س ر ف
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık. Haddi aşanları ise helâk ettik.
- Diyanet Vakfı: Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirdik; böylece, hem onları hem de dilediğimiz (başka) kimseleri kurtuluşa erdirdik; müsrifleri de helâk ettik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık; aşırı gidenleri helak ettik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; hem onları, hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık, aşırı gidenleri yok ettik.
- Ali Fikri Yavuz: Sonra onlara olan vadimizi doğruya çıkardık da hem onları, hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık. Müşrikleri ise helak ettik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sonra onlara olan va´de sadık olduk da kendilerini ve dilediklerimizi necata çıkarıp müsrifleri helâk ettik
- Fizilal-il Kuran: Sonra sözümüzü tutarak onları ve dilediğimiz kimseleri kurtararak ölçülerimizi çiğneyen azgınları yokettik.
- Hasan Basri Çantay: Sonra biz onlara olan va´d (imiz) in doğruluğunu gösterdik de hem kendilerini, hem kimleri diliyorsak onları kurtardık. İftiracıları ise helak etdik.
- İbni Kesir: Nihayet onlara verdiğimiz sözün doğruluğunu gösterdik. Kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık, aşırı gidenleri de yok ettik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sonra onlara olan vaadi gerçekleştirdik de onları ve dilediğimiz kimseleri kurtardık ve müsrif olanları da helâk ettik.
- Tefhim-ul Kuran: Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları yıkıma uğrattık.
Resim yüklenemedi.