Your browser doesn’t support HTML5 audio
كَلَّآ إِذَا دُكَّتِ ٱلْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا
Kellâ izâ dukketil ardu dekken dekkâ(dekken).
Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman,
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- hayır
- كَلَّا
- zaman
- إِذَا
- dümdüz edildiği
- دُكَّتِ
- د ك ك
- yer
- الْأَرْضُ
- ا ر ض
- sarsıla
- دَكًّا
- د ك ك
- sarsıla
- دَكًّا
- د ك ك
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman,
- Diyanet Vakfı: (21-22) Ama yeryüzü parça parça döküldüğü, Rabbin(in emri) geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman (her şey ortaya çıkacaktır).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Hayır, hayır, yer üst üste sarsıntılarla düzlendiği zaman,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Hayır hayır, yer birbiri ardınca sarsılıp dümdüz olduğu zaman,
- Ali Fikri Yavuz: Hayır, (bunların hiç biri uygun değildir). Ne zaman ki arz, çarpıla çarpıla toz duman edilir,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hayır hayır, Arz «dekken dekkâ» düzlendiği
- Fizilal-il Kuran: Hayır, yer çarpılıp paralandığı zaman,
- Hasan Basri Çantay: Hakkaa ki yer (zelzeleyle) parça parça dağıtıldığı zaman,
- İbni Kesir: Ama yer; parça parça dağıtıldığında.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Hayır hayır. Yer dağılıp parça parça parçalanınca.
- Tefhim-ul Kuran: Hayır; yer, parça parça yıkılıp darmadağın olduğu,
Resim yüklenemedi.