Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِرَمَ ذَاتِ ٱلْعِمَادِ
İreme zâtil ımâd(ımâdi).
(6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- İrem’e?
- إِرَمَ
- ذَاتِ
- sütunlu
- الْعِمَادِ
- ع م د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
- Diyanet Vakfı: (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun´a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sütunların sahibi İrem´e
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sütunlar sahibi İrem´e?
- Ali Fikri Yavuz: O direk gibi (uzun boylu insanlardan ibaret) İrem kavmine?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İreme zâtil´imâd´e
- Fizilal-il Kuran: Yüksek sütunlu İrem´e.
- Hasan Basri Çantay: (Ya´nî) o direk saahibi «İrem» e?
- İbni Kesir: Sütunlar sahibi İrem´e?
- Ömer Nasuhi Bilmen: (6-7) Görmedin mi ki Rabbin Âd´e nasıl yaptı? Direk sahibi olan İrem cemaatine.
- Tefhim-ul Kuran: ´Yüksek sütunlar´ sahibi İrem´e?
Resim yüklenemedi.