Your browser doesn’t support HTML5 audio
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَٰشِعَةٌ
Vucûhun yevmeizin hâşiah(hâşiatun).
O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- yüzler var ki
- وُجُوهٌ
- و ج ه
- o gün
- يَوْمَئِذٍ
- öne düşüktür
- خَاشِعَةٌ
- خ ش ع
- Diyanet İşleri Başkanlığı: O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir.
- Diyanet Vakfı: (2-7) O gün bir takım yüzler zelildir, durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur, kızgın ateşe girer. Onlara kaynar su pınarından içirilir. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur, o ise ne besler ne de açlığı giderir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O gün kimi yüzler eğilmiş, zillete düşmüştür.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yüzler var ki, o gün eğilmiş, zillete düşmüştür.
- Ali Fikri Yavuz: Bir takım yüzler vardır ki, o gün zelildir;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bir takım yüzler o gün eğilmiş zillete düşmüştür
- Fizilal-il Kuran: O gün birtakım yüzler zillete bürünmüştür.
- Hasan Basri Çantay: Yüzler (vardır) o gün zelîl ve (hakıyr) dir.
- İbni Kesir: Yüzler vardır ki, o gün zillete bürünmüştür.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (1-2) Sana salgın Kıyametin haberi geldi mi? O gün nice yüzler zillete düşmüştür.
- Tefhim-ul Kuran: O gün, öyle yüzler vardır ki, ´zillet içinde aşağılanmıştır.´
Resim yüklenemedi.