Your browser doesn’t support HTML5 audio
عَامِلَةٌ نَّاصِبَةٌ
Âmiletun nâsıbeh(nâsıbetun).
Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- çalışır
- عَامِلَةٌ
- ع م ل
- yorulur
- نَاصِبَةٌ
- ن ص ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
- Diyanet Vakfı: (2-7) O gün bir takım yüzler zelildir, durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur, kızgın ateşe girer. Onlara kaynar su pınarından içirilir. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur, o ise ne besler ne de açlığı giderir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Çalışmış, fakat boşuna yorulmuştur.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Çalışmış, yorulmuştur.
- Ali Fikri Yavuz: Çalışmış, fakat boşuna yorulmuştur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Çalışmış fakat boşuna yorulmuştur
- Fizilal-il Kuran: Zor işler altında bitkin düşmüştür.
- Hasan Basri Çantay: Yorucu işler yapandır.
- İbni Kesir: Zor işler altında bitkin düşmüştür.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (3-4) Çalışmış, yorgun kalmıştır. Son derece sıcak bir ateşe girecektir.
- Tefhim-ul Kuran: Çalışmış, boşuna yorulmuştur.
Resim yüklenemedi.