Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَّسْتَ عَلَيْهِم بِمُصَيْطِرٍ
Leste aleyhim bi musaytır(musaytırın).
Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- değilsin
- لَسْتَ
- ل ي س
- onların üzerinde
- عَلَيْهِمْ
- zorlayıcı
- بِمُصَيْطِرٍ
- س ط ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.
- Diyanet Vakfı: (21-26) O halde (Resûlüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin. Ancak yüz çevirip inkâr edene gelince, işte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır. Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onların üzerinde bir zorba değilsin!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onların üzerinde bir zorba değilsin.
- Ali Fikri Yavuz: Sen, onlar üzerine bir zorlayıcı değilsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Üzerlerine musallat değilsin
- Fizilal-il Kuran: Onların üzerinde zorlayıcı değilsin.
- Hasan Basri Çantay: Onların üzerine musallat (bir adam) değilsin.
- İbni Kesir: Onların üzerine zor kullanıcı değilsin.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (21-22) Artık sen hatırlat. Şüphe yok ki, sen ancak bir hatırlatıcısın. Onların üzerlerinde bir musallat (cebbâr) değilsin.
- Tefhim-ul Kuran: Onlara ´zor ve baskı´ kullanacak değilsin.
Resim yüklenemedi.