Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ فَيَقُولُ هَآؤُمُ ٱقْرَءُوا۟ كِتَٰبِيَهْ
Fe emmâ men ûtiye kitâbehu bi yemînihî fe yekûlu hâumukreû kitâbiyeh.
İşte o vakit, kitabı kendisine sağından verilen kimse der ki: “Gelin, kitabımı okuyun!”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- o zaman
- فَأَمَّا
- kimse
- مَنْ
- verilen
- أُوتِيَ
- ا ت ي
- Kitabı
- كِتَابَهُ
- ك ت ب
- sağından
- بِيَمِينِهِ
- ي م ن
- der ki
- فَيَقُولُ
- ق و ل
- alın
- هَاؤُمُ
- okuyun
- اقْرَءُوا
- ق ر ا
- Kitabımı
- كِتَابِيَهْ
- ك ت ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İşte o vakit, kitabı kendisine sağından verilen kimse der ki: “Gelin, kitabımı okuyun!”
- Diyanet Vakfı: (19-20) Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): işte o zaman, kitabı sağından verilen der: «Alın okuyun kitabımı!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Kitabı sağından verilen, «alın okuyun kitabımı..»
- Ali Fikri Yavuz: İşte o vakit, kitabı sağ eline verilmiş olan kimse der ki: “- Gelin, kitabımı okuyun.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşte o vakıt kitabına sağıyle irdirilmiş olan kimse der ki: ha alın okuyun kitabımı
- Fizilal-il Kuran: Kitabı sağından verilen: «Alın kitabımı okuyun,
- Hasan Basri Çantay: Artık kitabı sağ eline verilmiş olan kişiye gelince, der ki: «Alın, okuyun kitabımı».
- İbni Kesir: Kitabı sağından verilmiş olan der ki: Alın, işte okuyun kitabımı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Artık kime ki, kitabı sağ tarafından verilmiş olur. Der ki: «Alınız kitabımı, okuyunuz.»
- Tefhim-ul Kuran: Artık kitabı sağ eline verilen kişi, der ki: «Alın, kitabımı okuyun.»
Resim yüklenemedi.