Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّ ٱلْمُتَّقِينَ فِى جَنَّٰتٍ وَعُيُونٍ
İnnel muttekîne fî cennâtin ve uyûn(uyûnin).
Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, cennetler içinde ve pınarlar başındadır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- muhakkak
- إِنَّ
- muttakiler
- الْمُتَّقِينَ
- و ق ي
- فِي
- cennetlerde
- جَنَّاتٍ
- ج ن ن
- pınar başlarındadırlar
- وَعُيُونٍ
- ع ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, cennetler içinde ve pınarlar başındadır.
- Diyanet Vakfı: (Allah´ın azabından korkup rahmetine sığınan) takvâ sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Elbette takva sahipleri, cennetlerde ve pınarlar içinde olacaklardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Allahtan korkanlar, elbette cennetlerde ve pınarların başındadırlar.
- Ali Fikri Yavuz: Takva sahipleri, elbette cennetlerde ve pınarlardadırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Elbette müttekıyler, Cennetler, pınarlar içinde
- Fizilal-il Kuran: Kötülükten sakınanlar ise, cennetteler ve pınar başlarındadırlar.
- Hasan Basri Çantay: Takvaa sâhibleri muhakkak cennetlerde, pınar (baş) larındadır.
- İbni Kesir: Müttakiler ise; muhakkak ki cennetler ve pınarlar içindedirler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Muttakî olanlar ise muhakkak ki, cennetler ve pınarlar içindedirler.»
- Tefhim-ul Kuran: Gerçekten takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır.
Resim yüklenemedi.