Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِذْ دَخَلُوا۟ عَلَيْهِ فَقَالُوا۟ سَلَٰمًا قَالَ إِنَّا مِنكُمْ وَجِلُونَ
İz dehalû aleyhi fe kâlû selâmâ(selâmen), kâle innâ minkum vecilûn(vecilûne).
Hani misafirler İbrahim’in yanına girmiş ve “Selâm” demişlerdi. O da, “Gerçekten biz sizden korkuyoruz” demişti.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ne zaman ki
- إِذْ
- girmdiler
- دَخَلُوا
- د خ ل
- onun yanına
- عَلَيْهِ
- ve dediler
- فَقَالُوا
- ق و ل
- Selam
- سَلَامًا
- س ل م
- dedi ki
- قَالَ
- ق و ل
- elbette biz
- إِنَّا
- sizden
- مِنْكُمْ
- korkuyoruz
- وَجِلُونَ
- و ج ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Hani misafirler İbrahim’in yanına girmiş ve “Selâm” demişlerdi. O da, “Gerçekten biz sizden korkuyoruz” demişti.
- Diyanet Vakfı: Onun yanına girdikleri zaman, «selam» dediler. (İbrahim:) Biz sizden çekiniyoruz, dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onlar, onun yanına girdiklerinde «Selam!» dediler. İbrahim: «Biz gerçekten sizden korkuyoruz!» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Hani melekler, İbrahim´in yanına girdikleri zaman, «selam» demişler, İbrahim de onlara: «Biz sizden korkuyoruz» demişti.
- Ali Fikri Yavuz: Hani melekler, İbrahîm’in yanına varıp “selam” demişlerdi (İbrahîm misafir melekler için hazırladığı yemeği, misafirlerin yemediğini görünce) dedi ki: “- Biz, sizden cidden korkuyoruz.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O vakıt ki yanına girdiler de, selâm dediler, biz dedi: sizden cidden korkuyoruz
- Fizilal-il Kuran: Hani İbrahim´in yanına girip selâm verdiklerinde O «Biz sizden korkuyoruz» dedi.
- Hasan Basri Çantay: Hani bunlar onun karşısına girib «Selâm» demişlerdi. O da: «Biz, demişdi, sizden endîşe edicileriz».
- İbni Kesir: Onun yanına girip: Selam demişlerdi. O da: Doğrusu biz, sizden endişe ediyoruz, demişti.
- Ömer Nasuhi Bilmen: O vakit ki, O´nun huzuruna girmişler de selâm vermişlerdi. O da, «Biz sizden hakikaten korkuyoruz,» demişti.
- Tefhim-ul Kuran: Yanına girdiklerinde «Selam» demişlerdi. O da: «Biz sizden korkmaktayız» demişti.
Resim yüklenemedi.