Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَ أَبَشَّرْتُمُونِى عَلَىٰٓ أَن مَّسَّنِىَ ٱلْكِبَرُ فَبِمَ تُبَشِّرُونَ
Kâle e beşşertumûnî alâ en messeniyel kiberu fe bime tubeşşirûn(tubeşşirûne).
İbrahim, “Bana yaşlılık gelip çatmış iken beni mi müjdeliyorsunuz? Bana neyi müjdeliyorsunuz?” dedi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedi ki
- قَالَ
- ق و ل
- beni mi müjdelediniz?
- أَبَشَّرْتُمُونِي
- ب ش ر
- (rağmen)
- عَلَىٰ
- أَنْ
- bana dokunasına
- مَسَّنِيَ
- م س س
- ihtiyarlık
- الْكِبَرُ
- ك ب ر
- ne tuhaf
- فَبِمَ
- müjdeliyorsunuz
- تُبَشِّرُونَ
- ب ش ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İbrahim, “Bana yaşlılık gelip çatmış iken beni mi müjdeliyorsunuz? Bana neyi müjdeliyorsunuz?” dedi.
- Diyanet Vakfı: (İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İbrahim: «Beni mi müjdelediniz, bana ihtiyarlık gelip çatmışken artık beni neye dayanarak müjdeliyorsunuz?» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İbrahim dedi ki: «Bana ihtiyarlık gelmişken, beni mi müjdeliyorsunuz, neye dayanarak beni müjdeliyorsunuz?»
- Ali Fikri Yavuz: İbrahîm dedi ki: “-Bana ihtiyarlık gelmişken, beni mi müjdelediniz? Neye dayanarak müjdeliyorsunuz?”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Beni mi, dedi: tebşir ettiniz? Bana ihtiyarlık gelib çatmışken, artık beni ne suretle tebşir edersiniz?
- Fizilal-il Kuran: İbrahim «Hayli ilerlemiş yaşıma rağmen mi bana bu müjdeyi veriyorsunuz? O halde neye dayanarak müjde veriyorsunuz?» dedi.
- Hasan Basri Çantay: «Bana, dedi, ihtiyarlık çökmüşken (nasıl olub da) müjde verdiniz? Bu tebşiri neye istinaden yapıyorsunuz»?
- İbni Kesir: Ben, kocamışken mi bana müjde veriyorsunuz? O halde neye dayanarak müjdeliyorsunuz? dedi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dedi ki: «Bana müjde verir misiniz ki, üzerime ihtiyarlık çökmüştür. Artık beni ne ile müjdeliyorsunuz?»
- Tefhim-ul Kuran: Dedi ki: «Bana ihtiyarlık gelip çökmüşken mi müjdeliyorsunuz? Beni ne ile müjdelemektesiniz?»
Resim yüklenemedi.