Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالُوٓا۟ إِنَّآ أُرْسِلْنَآ إِلَىٰ قَوْمٍ مُّجْرِمِينَ
Kâlû innâ ursilnâ ilâ kavmin mucrimîn(mucrimîne).
Şöyle dediler: “Şüphesiz biz suçlu bir millete gönderildik.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dediler
- قَالُوا
- ق و ل
- şüphesiz biz
- إِنَّا
- gönderildik
- أُرْسِلْنَا
- ر س ل
- إِلَىٰ
- bir kavme
- قَوْمٍ
- ق و م
- suç işleyen
- مُجْرِمِينَ
- ج ر م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şöyle dediler: “Şüphesiz biz suçlu bir millete gönderildik.
- Diyanet Vakfı: Dediler ki: «Biz, suçlu bir topluma (onları helâk etmeye) gönderildik.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onlar: «Haberin olsun, biz suçlu bir topluluğa gönderildik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Melekler şöyle dediler: «Biz suçlu bir kavmi cezalandırmak için gönderildik.
- Ali Fikri Yavuz: Onlar şöyle dediler: “- Biz mücrim (günahkâr) bir topluluğa gönderildik. (Onları helâk edeceğiz, bu topluluk da Lût kavmidir.)
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Haberin olsun dediler: biz mücrim bir kavme gönderildik
- Fizilal-il Kuran: Onlar dediler ki, «Biz günahkâr bir topluma gönderildik.
- Hasan Basri Çantay: Dediler: «Gerçek biz günahkarlar güruhuna gönderildik».
- İbni Kesir: Dediler ki: Biz, günahkar bir kavme gönderildik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dediler ki: «Muhakkak biz, mücrimler olan bir kavime gönderilmişizdir.»
- Tefhim-ul Kuran: Dediler ki: «Gerçekten biz, suçlu, günahkâr olan bir topluluğa gönderildik.»
Resim yüklenemedi.