Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَ إِنَّكُمْ قَوْمٌ مُّنكَرُونَ
Kâle innekum kavmun munkerûn(munkerûne).
(61-62) Elçiler (melekler) Lût’un ailesine gelince, Lût onlara, “Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz” dedi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedi
- قَالَ
- ق و ل
- şüphesiz siz
- إِنَّكُمْ
- kimselersiniz
- قَوْمٌ
- ق و م
- hiç tanınmamış
- مُنْكَرُونَ
- ن ك ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (61-62) Elçiler (melekler) Lût’un ailesine gelince, Lût onlara, “Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz” dedi.
- Diyanet Vakfı: (61-62) Elçiler Lût âilesine gelince, Lût onlara: «Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Lut: «Siz, gerçekten ürkülecek bir topluluksunuz.» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Lût dedi ki: «Doğrusu siz ürkülecek bir kavimsiniz.»
- Ali Fikri Yavuz: Lût dedi ki: “- Doğrusu siz ürkülecek bir kavimsiniz
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Siz, dedi: cidden ürkülecek bir kavmsiniz
- Fizilal-il Kuran: Lût; «Siz benim tanımadığım kimselersiniz» dedi.
- Hasan Basri Çantay: (Lût) dedi ki: «Herhalde siz tanınmamış bir zümresiniz».
- İbni Kesir: Lut: Doğrusu siz, tanınmamış kimselersiniz, dedi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (Lut aleyhisselâm) Dedi ki: «Muhakkak siz, meçhul bir tâifesiniz.»
- Tefhim-ul Kuran: (Lut) Dedi ki: «Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz.»
Resim yüklenemedi.