Your browser doesn’t support HTML5 audio
ٱلَّذِينَ جَعَلُوا۟ ٱلْقُرْءَانَ عِضِينَ
Ellezîne cealûl kur’âne ıdîn(ıdîne).
Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek) Kur’an’ı da parça parça edenlerdir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- onlar ki
- الَّذِينَ
- ettiler
- جَعَلُوا
- ج ع ل
- Kur’an’ı
- الْقُرْانَ
- ق ر ا
- bölük bölük
- عِضِينَ
- ع ض و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek) Kur’an’ı da parça parça edenlerdir.
- Diyanet Vakfı: Onlar, Kur´an´ı tutarsız parçalar olarak nitelendirenlere gelince,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O Kur´an´ı kısım kısım ayıranlara.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlar, Kur´ân´ın bir kısmına inanıp bir kısmına inanmayarak onu kısım kısım böldüler.
- Ali Fikri Yavuz: Onlar, o kimselerdir ki, kitablarını kısım kısım yapmışlardı (bir kısmına inanıyor, diğer bir kısmına inanmıyorlardı.)
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O, Kur´anı kısım kısım tefrık edenlere
- Fizilal-il Kuran: Onlar ki, Kur´an´ın ayetleri arasında da ayırım gözettiler.
- Hasan Basri Çantay: (90-91) Nitekim iş bölümü yapanlara, Kur´ânı parçalayanlara da (öyle azâb) indirmişdik.
- İbni Kesir: Onlar ki; Kur´an´ı parçalara ayırmışlardı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: O kimseler (in üzerine ki, Kur´an´ı) taksime uğratmak istemişlerdi.
- Tefhim-ul Kuran: Ki onlar Kur´anı parça parça kıldılar.
Resim yüklenemedi.