Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَقَدْ نَعْلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدْرُكَ بِمَا يَقُولُونَ
Ve le kad na’lemu enneke yadîku sadruke bi mâ yekûlûn(yekûlûne).
Andolsun, onların söyledikleri şeylerden dolayı göğsünün daraldığını biliyoruz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve andolsun
- وَلَقَدْ
- biliyoruz (ki)
- نَعْلَمُ
- ع ل م
- senin
- أَنَّكَ
- daralıyor
- يَضِيقُ
- ض ي ق
- göğsün
- صَدْرُكَ
- ص د ر
- şeylere
- بِمَا
- onların söylediklerine
- يَقُولُونَ
- ق و ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Andolsun, onların söyledikleri şeylerden dolayı göğsünün daraldığını biliyoruz.
- Diyanet Vakfı: Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Andolsun ki, onların sözlerine gerçekten içinin sıkıldığını biliyoruz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Gerçekten biliriz ki, onların söylediklerine göğsün daralıyor.
- Ali Fikri Yavuz: Gerçekten biliriz ki, onların sözlerine göğsün daralıyor, için sıkılıyor.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Celâlim hakkı için biliyoruz ki onların tefevvühatına senin cidden göğsün daralıyor
- Fizilal-il Kuran: Andolsun ki onların dediklerinden göğsünün daraldığını biliyoruz.
- Hasan Basri Çantay: Andolsun, biliyoruz ki onların söyleyip durduklarından göğsün cidden daralıyor (habîbim).
- İbni Kesir: Andolsun; onların söylediğinden dolayı kalbinin sıkıldığını biliyoruz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Andolsun ki, biliyoruz, söyledikleri şeyden dolayı senin göğsün muhakkak ki, darlaşıyor.
- Tefhim-ul Kuran: Andolsun, onların söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.