Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَأَنِ ٱسْتَغْفِرُوا۟ رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُوٓا۟ إِلَيْهِ يُمَتِّعْكُم مَّتَٰعًا حَسَنًا إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى وَيُؤْتِ كُلَّ ذِى فَضْلٍ فَضْلَهُۥ ۖ وَإِن تَوَلَّوْا۟ فَإِنِّىٓ أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ كَبِيرٍ
Ve enistagfirû rabbekum summe tûbû ileyhi yumetti’kum metâan hasenen ilâ ecelin musemmen ve yu’ti kulle zî fadlin fadleh(fadlehu), ve in tevellev fe innî ehâfu aleykum azâbe yevmin kebîr(kebîrin).
Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da O’na tövbe edin ki sizi belirlenmiş bir süreye (ömrünüzün sonuna) kadar güzel bir şekilde yararlandırsın ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve
- وَأَنِ
- bağışlanma dileyin
- اسْتَغْفِرُوا
- غ ف ر
- Rabbinizden
- رَبَّكُمْ
- ر ب ب
- sonra
- ثُمَّ
- tevbe edin
- تُوبُوا
- ت و ب
- O’na
- إِلَيْهِ
- sizi yararlandırsın
- يُمَتِّعْكُمْ
- م ت ع
- nimetlerden
- مَتَاعًا
- م ت ع
- güzel
- حَسَنًا
- ح س ن
- -ye kadar
- إِلَىٰ
- bir süre-
- أَجَلٍ
- ا ج ل
- belirli
- مُسَمًّى
- س م و
- ve versin
- وَيُؤْتِ
- ا ت ي
- her
- كُلَّ
- ك ل ل
- sahibine
- ذِي
- ihsan
- فَضْلٍ
- ف ض ل
- kendi ihsanını
- فَضْلَهُ
- ف ض ل
- ve eğer
- وَإِنْ
- yüz çevirirseniz
- تَوَلَّوْا
- و ل ي
- gerçekten ben
- فَإِنِّي
- korkarım
- أَخَافُ
- خ و ف
- sizin hakkınızda
- عَلَيْكُمْ
- azabından
- عَذَابَ
- ع ذ ب
- bir günün
- يَوْمٍ
- ي و م
- büyük
- كَبِيرٍ
- ك ب ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da O’na tövbe edin ki sizi belirlenmiş bir süreye (ömrünüzün sonuna) kadar güzel bir şekilde yararlandırsın ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.
- Diyanet Vakfı: Ve Rabbinizden mağfiret dilemeniz, sonra da ona tevbe etmeniz için (indirildi. Eğer bu emrolunanları yaparsanız), Allah sizi, tayin edilmiş bir süreye kadar güzel bir şekilde yaşatır, fazlasını yapan herkese de iyiliğinin karşılığını verir. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin başınıza gelecek büyük bir günün azabından korkarım.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bir de Rabbinizin mağfiretini isteyin, sonra O´na tevbe edin ki, sizi muayyen bir zamana kadar güzel bir şekilde yaşatsın ve her fazilet sahibine, mükafatını versin. Eğer yüz çevirirseniz, haberiniz olsun ki ben sizin için büyük bir günün azabından korkarım!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve Rabbinizin mağfiretini isteyin, sonra ona tevbe edin ki sizi, belli bir süreye kadar güzel güzel yaşatsın. Ve her fazilet sahibine layık olduğu ihsanı versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin için büyük bir günün azabından korkarım.
- Ali Fikri Yavuz: Hem Rabbinizin mağfiretini isteyin. Sonra O’na tevbe edin ki, size takdîr edilmiş belirli bir zamana (ölüme) kadar güzel bir şekilde yaşatsın ve iyi hareket sahibine, fazlından dünya ve ahirette mükâfatını versin. Eğer imandan yüz çevirirseniz, biliniz ki, ben, başınıza gelecek büyük bir günah azabından korkarım.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem rabbınızın mağrifetini isteyin sonra ona tevbe edin ki sizi bir müsemmâ ecele kadar güzel bir surette yaşatsın ve her fadl sahibine fadlını versin ve eğer yüz çevirirseniz haberiniz olsun ki ben size büyük bir günün azâbından korkarım
- Fizilal-il Kuran: Rabbinizden af dileyiniz, pişmanlık duygusu ile O´na yöneliniz ki, belirli bir sürenin sonuna kadar sizi mutlu yaşatsın ve her erdemli kişiye erdemli davranışlarının ödülünü versin. Eğer O´na sırt dönerseniz, sizin hesabınıza büyük günün azabından korkarım.
- Hasan Basri Çantay: Ve tâki Rabbinizden mağfiret isteyin, sonra (ıhlâs ile) ona dönün ki sizi adı konmuş (ta´yîn ve takdîr edilmiş) bir müddete kadar güzel ni´metleriyle fâidelendirsin, her fazıylet saahibine kendi fazl (-u kerem) ini versin. (Habîbim onlara de ki:) «Eğer (îmandan) yüz çevirirseniz ben sizin başınıza (gelecek) büyük bir günün azabından korkarım».
- İbni Kesir: Rabbınızdan mağfiret dileyin, sonra O´na tevbe edin ki, belli bir süreye kadar sizi güzelce geçindirsin. Her lütuf sahibine lütfunu versin. Eğer yüzçevirirseniz; o zaman ben, başınıza gelecek büyük bir günün azabından korkarım.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Ve hem Rabbinizden mağfiret dileyiniz. Sonra O´na tevbe ediniz ki, sizi müsemma olan ecele kadar güzel bir nîmet ile müstefit etsin ve her fazilet sahibine fazlını versin. Ve eğer yüz çevirirseniz şüphe yok ki, sizin üzerinize büyük bir günün azabından korkarım.»
- Tefhim-ul Kuran: Ve Rabbinizden bağışlanma dileyin; sonra O´na tevbe edin. O da sizi, adı konulmuş bir vakte kadar güzel bir meta ile metalandırsın ve her ihsan sahibine kendi ihsanını versin. Eğer yüz çevirirseniz gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım.
Resim yüklenemedi.