Your browser doesn’t support HTML5 audio
فِىٓ أَىِّ صُورَةٍ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ
Fî eyyi sûretin mâ şâe rekkebek(rekkebeke).
(6-8) Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- فِي
- hangi
- أَيِّ
- surette
- صُورَةٍ
- ص و ر
- مَا
- dilediyse
- شَاءَ
- ش ي ا
- ( o şekilde) seni terkib etti
- رَكَّبَكَ
- ر ك ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (6-8) Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?
- Diyanet Vakfı: (6-8) Ey insan! Seni yaratıp seni düzgün ve dengeli kılan, seni istediği bir şekilde birleştiren, ihsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Seni dilediği herhangi bir biçimde oluşturdu.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Seni dilediği her hangi bir şekilde parçalardan oluşturdu.
- Ali Fikri Yavuz: Seni, muhtelif suretlerden dilediği bir şekilde terkib eyledi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Dilediği her hangi bir surette terkîb etti
- Fizilal-il Kuran: Dilediği biçimde sana şekil veren Rabbine.
- Hasan Basri Çantay: Seni dilediği herhangi bir suretde terkîb edendir O.
- İbni Kesir: Seni istediği şekilde terkib etmiştir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (7-8) O Rabbin ki, seni yarattı, sonra seni düzeltti de mutedil bir halde kıldı. Dilediği bir surette seni terkip etti.
- Tefhim-ul Kuran: Dilediği bir surette seni tertib etti.