Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَٱصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ وَلَا تُطِعْ مِنْهُمْ ءَاثِمًا أَوْ كَفُورًا
Fasbir li hukmi rabbike ve lâ tutı’minhum âsimen ev kefûrâ(kefûren).
O hâlde, Rabbinin hükmüne sabret. Onlardan hiçbir günahkâra ve hiçbir nanköre itaat etme.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- o halde sabret
- فَاصْبِرْ
- ص ب ر
- hükmüne
- لِحُكْمِ
- ح ك م
- Rabbinin
- رَبِّكَ
- ر ب ب
- ve
- وَلَا
- ita’at etme
- تُطِعْ
- ط و ع
- onlardan
- مِنْهُمْ
- günahkara
- اثِمًا
- ا ث م
- yahut
- أَوْ
- inkarcıya
- كَفُورًا
- ك ف ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: O hâlde, Rabbinin hükmüne sabret. Onlardan hiçbir günahkâra ve hiçbir nanköre itaat etme.
- Diyanet Vakfı: Artık Rabbinin hükmüne (boyun eğip) sabret; onlardan hiçbir günahkâra, yahut hiçbir nanköre boyun eğme.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O halde Rabbinin hükmünü vermesi için de sabret. Onlardan bir günahkara veya nanköre itaat etme!
- Elmalılı Hamdi Yazır: O halde Rabbinin hüküm vermesi için sabret. Onlardan hiçbir günahkâra yahut nanköre itaat etme.
- Ali Fikri Yavuz: O halde Rabbinin hükmüne sabret, (zafer sana erişecektir). O kâfirlerden hiç bir günahkâra, yahud bir nanköre boyun eğme.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O halde sabret rabbının hukmünü vermesi için de itaat etme onlardan bir âsime veya nanköre
- Fizilal-il Kuran: Rabbin hükmünü verinceye dek sabret, onların günahkârlarının ve inatçı inkârcılarının sözlerine uyma.
- Hasan Basri Çantay: Artık Rabbinin hükmüne (rızaa ile) sabret. Onlardan hiçbir günahkâra, yahud hiçbir nanköre boyun eğme.
- İbni Kesir: Öyleyse Rabbının hükmüne sabret ve onlardan hiç bir günahkara veya inkarcıya itaat etme.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (23-24) Muhakkak ki Biz ancak Biz, Kur´an´ı senin üzerine vakit vakit indirdik. Artık Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan bir günahkâra veya bir nanköre itaat etme.
- Tefhim-ul Kuran: Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster. Onlardan günahkâr veya nankör olana itaat etme.
Resim yüklenemedi.