Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَسَوْفَ يَدْعُوا۟ ثُبُورًا
Fe sevfe yed’û subûrâ(subûren).
(11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sonra yakında
- فَسَوْفَ
- o çağıracak
- يَدْعُو
- د ع و
- ölümü
- ثُبُورًا
- ث ب ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.
- Diyanet Vakfı: (10-13) Kimin de kitabı arkasından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek; alevli ateşe girecektir. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal mülk sebebiyle) şımarmıştı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Helak diye çağırır
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Yetiş ey ölüm!» diye bağıracak
- Ali Fikri Yavuz: Artık “helâk!” diye bağırır, (ölümünü ister);
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): helâk! diye çağırır
- Fizilal-il Kuran: O, ölümü çağıracak.
- Hasan Basri Çantay: derhal helakini temennî edecek,
- İbni Kesir: Derhal helakini temenni edecektir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır.
- Tefhim-ul Kuran: O da, helâk (yok olmay)ı çağıracak,
Resim yüklenemedi.