Your browser doesn’t support HTML5 audio
مَآ أَنتَ بِنِعْمَةِ رَبِّكَ بِمَجْنُونٍ
Mâ ente bi ni’meti rabbike bi mecnûn(mecnûnin).
(1-2) Nûn. (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- değilsin
- مَا
- sen
- أَنْتَ
- ni’metiyle
- بِنِعْمَةِ
- ن ع م
- Rabbinin
- رَبِّكَ
- ر ب ب
- cinlenmiş (deli)
- بِمَجْنُونٍ
- ج ن ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (1-2) Nûn. (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin.
- Diyanet Vakfı: (1-2) Nûn. Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına andolsun ki (Resûlüm), sen -Rabbinin nimeti sayesinde- mecnun değilsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): sen Rabbinin nimeti sayesinde, deli değilsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin.
- Ali Fikri Yavuz: Sen (Ey Rasûlüm, ikram edildiğin) Rabbinin (peygamberlik) nimeti ile bir mecnûn değilsin;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sen rabbının ni´meti ile, mecnun değilsin
- Fizilal-il Kuran: Sen, Rabbinin nimetiyle cinlenmiş değilsin.
- Hasan Basri Çantay: (Habîbim) sen, Rabbinin ni´meti sayesinde, bir mecnun değilsin.
- İbni Kesir: Sen, nimeti sayesinde bir deli değilsin.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sen Rabbinin nîmeti sayesinde mecnûn değilsin.
- Tefhim-ul Kuran: Sen, Rabbinin nimetiyle bir mecnun değilsin.
Resim yüklenemedi.