Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَن لَّا يَدْخُلَنَّهَا ٱلْيَوْمَ عَلَيْكُم مِّسْكِينٌ
En lâ yedhulennehel yevme aleykum miskîn(miskînun).
(23-24) Bunun üzerine, “Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın” diye fısıldaşarak yola koyuldular.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- diye
- أَنْ
- لَا
- sakın sokulmasın
- يَدْخُلَنَّهَا
- د خ ل
- bugün
- الْيَوْمَ
- ي و م
- yanınıza
- عَلَيْكُمْ
- hiçbir yoksul
- مِسْكِينٌ
- س ك ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (23-24) Bunun üzerine, “Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın” diye fısıldaşarak yola koyuldular.
- Diyanet Vakfı: (23-24) Derken: Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın! diye fısıldaşa fısıldaşa yola koyuldular.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın! diyorlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın» diyorlardı.
- Ali Fikri Yavuz: “Bugün bağınıza bir miskin sokulmasın.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sakın bu gün aranıza bir miskîn sokulmasın diyorlardı
- Fizilal-il Kuran: Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın.
- Hasan Basri Çantay: «Sakın bugün karşınıza hiçbir yoksul (çıkıb) oraya girmesin» diye.
- İbni Kesir: Sakın bugün hiç bir yoksul çıkmasın karşınıza ve oraya girmesin, diye.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (24-25) «Sakın bugün aranızda bir yoksul o bostana girivermesin,» diyorlardı. Ve yoksulları men´e kâdir oldukları halde erkenden gidiverdiler.
- Tefhim-ul Kuran: «Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın.»
Resim yüklenemedi.