Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَأُمْلِى لَهُمْ ۚ إِنَّ كَيْدِى مَتِينٌ
Ve umlî lehum, inne keydî metîn(metînun).
Onlara mühlet veriyorum. Şüphesiz benim tuzağım sağlamdır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- mühlet veriyorum
- وَأُمْلِي
- م ل و
- onlara
- لَهُمْ
- doğrusu
- إِنَّ
- benim tuzağım
- كَيْدِي
- ك ي د
- sağlamdır
- مَتِينٌ
- م ت ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlara mühlet veriyorum. Şüphesiz benim tuzağım sağlamdır.
- Diyanet Vakfı: Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim fendim çok sağlamdır!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve Ben, onların iplerini uzatır (süre tanır)ım, çünkü fendim sağlamdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim tuzağım sağlamdır.
- Ali Fikri Yavuz: Ben onlara mühlet veririm; çünkü benim azabım çok şiddetlidir, (onu kimse önliyemez).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve ben onların ipini uzatırım, çünkü fendim sağlamdır.
- Fizilal-il Kuran: Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim tuzağım sağlamdır.
- Hasan Basri Çantay: Ben onlara mühlet (zaman) veriyorum. Şübhe yok ki benim fendim sağlamdır!
- İbni Kesir: Ben; onlara mühlet veriyorum. Benim tuzağım muhakkak sağlamdır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (45-46) Ve onlar için bir mühlet veririm. Şüphe yok ki, benim fendim sağlamdır. Yoksa onlardan bir ücret mi istiyorsun da, artık onlar bir borçtan dolayı ağır bir yük altında mı bulunmuşlardır?
- Tefhim-ul Kuran: Ben, onlara süre tanıyorum. Hiç şüphesiz benim düzenim (cezalandırmam) sapasağlamdır.
Resim yüklenemedi.