Your browser doesn’t support HTML5 audio
سَيَعْلَمُونَ غَدًا مَّنِ ٱلْكَذَّابُ ٱلْأَشِرُ
Se ya’lemûne gaden menil kezzâbul eşir(eşiru).
Onlar yarın bilecekler: Kimmiş yalancı, kimmiş şımarık!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- onlar bilecekler
- سَيَعْلَمُونَ
- ع ل م
- yarın
- غَدًا
- غ د و
- kim olduğunu
- مَنِ
- yalancı
- الْكَذَّابُ
- ك ذ ب
- küstahın
- الْأَشِرُ
- ا ش ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar yarın bilecekler: Kimmiş yalancı, kimmiş şımarık!
- Diyanet Vakfı: Yarın onlar, yalancı ve şımarığın kim olduğunu bileceklerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İleride o şımarık yalancı kimdir bilecekler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.
- Ali Fikri Yavuz: İleride bilecekler, o şımarık yalancı kimdir?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İleride bilecekler o şımarık yalancı kimdir?
- Fizilal-il Kuran: Onlar yarın kimin şımarık bir yalancı olduğunu öğreneceklerdir.
- Hasan Basri Çantay: Şımarık, aşırı yalancı kimmiş, yarın bilecekler onlar.
- İbni Kesir: Yarın kimin pek yalancı, şımarığın biri olduğunu bileceklerdir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (25-26) «O zikir, bizim aramızdan O´nun üzerine mi bırakılmıştır. Hayır. O bir mağrur, fazla yalancıdır.» Yakında bileceklerdir ki, o mağrur, o ziyâde yalancı kim imiş?
- Tefhim-ul Kuran: Onlar yarın, kimin çok yalan söyleyen kendini beğenmiş bir şımarık olduğunu bilip öğreneceklerdir.
Resim yüklenemedi.