Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمَا كُنتَ تَرْجُوٓا۟ أَن يُلْقَىٰٓ إِلَيْكَ ٱلْكِتَٰبُ إِلَّا رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَ ۖ فَلَا تَكُونَنَّ ظَهِيرًا لِّلْكَٰفِرِينَ
Ve mâ kunte tercû en yulkâ ileykel kitâbu illâ rahmeten min rabbike fe lâ tekûnenne zahîren lil kâfirîn(kâfirîne).
Sen, bu kitabın sana verileceğini ummuyordun. Ancak o, Rabbinden bir rahmet olarak sana verildi. Öyle ise kâfirlere sakın arka çıkma.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve değildin
- وَمَا
- sen
- كُنْتَ
- ك و ن
- umuyor
- تَرْجُو
- ر ج و
- أَنْ
- vahyolunacağını
- يُلْقَىٰ
- ل ق ي
- sana
- إِلَيْكَ
- Kitabın
- الْكِتَابُ
- ك ت ب
- ancak
- إِلَّا
- bir rahmet olarak
- رَحْمَةً
- ر ح م
- -den
- مِنْ
- Rabbin-
- رَبِّكَ
- ر ب ب
- o halde
- فَلَا
- olma
- تَكُونَنَّ
- ك و ن
- arka
- ظَهِيرًا
- ظ ه ر
- kafirlere
- لِلْكَافِرِينَ
- ك ف ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sen, bu kitabın sana verileceğini ummuyordun. Ancak o, Rabbinden bir rahmet olarak sana verildi. Öyle ise kâfirlere sakın arka çıkma.
- Diyanet Vakfı: Sen, bu Kitab´ın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu) ancak Rabbinden bir rahmet (olarak gelmiş)tir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sen, sana kitap indirileceğini ümit etmiyordun; fakat Rabbinden bir rahmettir o. O halde sakın kafirlere arka çıkma!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sen, bu kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. Bu ancak Rabbinden bir rahmettir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm) Kur’an’ın sana vahy olunacağını ummuyordun; ancak Rabbinden bir rahmet (olarak sana indirildi). O halde sakın kâfirlere yardımcı olma...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sen, sana kitab indirileceğini ümid eder değildin fakat rabbından bir rahmet, o halde sakın kâfirlere zahîr olma
- Fizilal-il Kuran: Sen Kitab´ın senin kalbine bırakılacağını ummazdın. O Rabb´inden bir rahmettir. O halde kâfirlere yardımcı olma.
- Hasan Basri Çantay: Sen (bu) kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu), ancak Rabbinden bir rahmetdir. O halde kâfirlere arka olma sakın!
- İbni Kesir: Sen; sana bu Kitab´ın verileceğini ummazdın. Bu; ancak Rabbının bir rahmetidir. Öyle ise, sakın kafirlere yardımcı olma.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve sen kendine kitabın gönderileceğini ummuyordun. Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (sana gönderilmiş) oldu. Binaenaleyh sakın kâfirlere arka olma.
- Tefhim-ul Kuran: Kitabın sana (kalbinde vahy ile) bırakılacağını umud etmezdin; (bu,) Senin Rabbinden ancak bir rahmettir. Öyleyse sakın kâfirlere arka olma.
Resim yüklenemedi.