Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّا مَكَّنَّا لَهُۥ فِى ٱلْأَرْضِ وَءَاتَيْنَٰهُ مِن كُلِّ شَىْءٍ سَبَبًا
İnnâ mekkennâ lehu fîl ardı ve âteynâhu min kulli şey’in sebebâ(sebeben).
Biz onu yeryüzünde kudret sahibi kıldık ve kendisine her konuda (amacına ulaşabileceği) bir yol verdik.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- elbette biz
- إِنَّا
- güçlü kıldık
- مَكَّنَّا
- م ك ن
- onu
- لَهُ
- فِي
- yeryüzünde
- الْأَرْضِ
- ا ر ض
- ve ona verdik
- وَاتَيْنَاهُ
- ا ت ي
- مِنْ
- her
- كُلِّ
- ك ل ل
- şeyden
- شَيْءٍ
- ش ي ا
- bir sebep
- سَبَبًا
- س ب ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Biz onu yeryüzünde kudret sahibi kıldık ve kendisine her konuda (amacına ulaşabileceği) bir yol verdik.
- Diyanet Vakfı: Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve yol) verdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Biz onun için yeryüzünde bir iktidar hazırladık ve ona ulaşmak istediği şeyden bir sebep verdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Gerçekten biz onu (Zülkarneyn´i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptık ve ona ulaşmak istediği her şeyi elde etmesinin bir yolunu verdik.
- Ali Fikri Yavuz: Gerçekten biz, Zül’-Karneyn’i (Rûm hükümdarı İskender’i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptık ve ona (gayesine ulaşmak için) istediği her şeyden bir vasıta (sebep) verdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Biz onun için Arzda bir müknet hazırladık ve ona her şeyden bir sebeb verdik
- Fizilal-il Kuran: Biz onu yeryüzünde egemen kıldık ve her amaca ulaştıracak sebebi buyruğuna sunduk.
- Hasan Basri Çantay: Hakıykat, biz onu yer (yüzün) de büyük bir kudret saahibi kıldık ve ona (muhtâc olduğu) her şeyden bir sebeb (bir yol) verdik.
- İbni Kesir: Doğrusu Biz; onu, yeryüzünde büyük bir kudret sahibi kılmıştık ve ona her şeyin yolunu öğretmiştik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Biz O´nu yeryüzünde bir kudrete erdirdik ve ona her şeyden bir sebep verdik.
- Tefhim-ul Kuran: Gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik.
Resim yüklenemedi.