Your browser doesn’t support HTML5 audio
كَذَٰلِكَ وَقَدْ أَحَطْنَا بِمَا لَدَيْهِ خُبْرًا
Kezâlik(kezâlike), ve kad ehatnâ bimâ ledeyhi hubrâ(hubren).
İşte böyle. Şüphesiz biz onun yanındakileri ilmimizle kuşatmışızdır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- işte böyle
- كَذَٰلِكَ
- ve muhakkak
- وَقَدْ
- biliyorduk
- أَحَطْنَا
- ح و ط
- بِمَا
- onun yanındakini
- لَدَيْهِ
- ilmimizle
- خُبْرًا
- خ ب ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İşte böyle. Şüphesiz biz onun yanındakileri ilmimizle kuşatmışızdır.
- Diyanet Vakfı: İşte böylece onunla ilgili her şeyden haberdardık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte böyle. Halbuki Biz, onun yanında nelerin bulunduğunu tamamen biliyorduk.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İşte Zülkarneyn´in kudret ve saltanatı böyleydi. Ve biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık.
- Ali Fikri Yavuz: İşte Zü’l-karneyn’in kudret ve saltanatı böyleydi. Halbuki onun yanında (asker ve harp vasıtaları gibi daha) neler vardı ki, biz, tamamını ilmimizle kuşatmışızdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Böyle, halbuki onun yanında neler vardı temamını biz biliyorduk
- Fizilal-il Kuran: İşte böyle, onun serüveni, bütün ayrıntıları ile bilgimizin kapsamı içindedir.
- Hasan Basri Çantay: İşte (Zülkarneynin işi) böyle idi. Halbuki onun yanında (neler vardı) ki biz hepsini ilm (imiz) le kuşatmışızdır.
- İbni Kesir: İşte bunun gibi, onun yaptıklarının hepsini baştan başa biliyorduk Biz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: İşte böylece. Ve şüphe yok ki, onun yanında neler olduğunu Biz ilmen ihata etmişizdir.
- Tefhim-ul Kuran: İşte böyle, onun yanında «özü kapsayan bilgi olduğunu» (veya yanında olup biten her şeyi) Biz (ilmimizle) büsbütün kuşatmıştık.
Resim yüklenemedi.