Your browser doesn’t support HTML5 audio
۞ وَتَرَكْنَا بَعْضَهُمْ يَوْمَئِذٍ يَمُوجُ فِى بَعْضٍ ۖ وَنُفِخَ فِى ٱلصُّورِ فَجَمَعْنَٰهُمْ جَمْعًا
Ve teraknâ ba’dahum yevmeizin yemûcu fî ba’dın ve nufiha fis sûri fe cema’nâhum cem’â(cem’an).
O gün biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar. Sonra sûra üfürülür de onları toptan bir araya getiririz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- biz bırakırız
- وَتَرَكْنَا
- ت ر ك
- birbirlerini
- بَعْضَهُمْ
- ب ع ض
- o gün
- يَوْمَئِذٍ
- dalgalanır bir halde
- يَمُوجُ
- م و ج
- içinde
- فِي
- birbiri
- بَعْضٍ
- ب ع ض
- ve üflenir
- وَنُفِخَ
- ن ف خ
- فِي
- Sur’a
- الصُّورِ
- ص و ر
- ve onları toplarız
- فَجَمَعْنَاهُمْ
- ج م ع
- hepsini
- جَمْعًا
- ج م ع
- Diyanet İşleri Başkanlığı: O gün biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar. Sonra sûra üfürülür de onları toptan bir araya getiririz.
- Diyanet Vakfı: O gün (kıyamet gününde bakarsın ki) biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır; Sûr´a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve o gün Biz onları, birbirlerinin içinde dalgalanır bir durumda bırakıvermişizdir Sura da üfürülmüştür, artık hepsini toplamış da toplamışızdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Biz o gün (kıyamet günü) onları bırakıvermişizdir. Dalgalar halinde birbirlerine girerler, Sûr´a da üfürülmüştür. Böylece onların hepsini bir araya toplamışızdır.
- Ali Fikri Yavuz: (Ye’cüc ve Me’cüc’un veya pek kalabalık insanların çıkacağı) o gün, onları, birbiri içinde dalgalanır hale bırakmışızdır; Sûr’a üfürülmüştür. Artık hepsini hesap için toplamışızdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve o gün onları bırakıvermişizdir, bir kısmı diğerinin içinde dalgalanıyorlar, Sura da üfürülmüştür, artık hepsini toplamış da toplamışızdır
- Fizilal-il Kuran: O gün biz insan yığınlarını önce dalgalanmaya bırakırız. Sonra Sur´a üflenince hepsini biraraya toplarız.
- Hasan Basri Çantay: O gün biz onları birbiri içinde dalgalanır bir halde bırakmışızdır (bırakacağız. Artık) «Şuur» da üfürülmüşdür (üfürülecekdir.) Bu suretle hepsini (mahşerde) derleyip toparlamışızdır (toplayacağız).
- İbni Kesir: O gün; Biz, onları bırakırız, dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sur´a üflenince hepsini bir araya toplarız.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve o gün (Yecüc ile Mecüc´ün çıktıkları zaman) Onların bazılarını bazısı içinde dalgalanır (muztarip) bir halde bırakmışızdır ve sura üfürülmüştür, artık onların hepsini toptan toplamışızdır.
- Tefhim-ul Kuran: Biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz. Sur´a da üfürülmüştür, artık onların tümünü bir arada toparlamışız.
Resim yüklenemedi.