Your browser doesn’t support HTML5 audio
بَلِ ٱلْإِنسَٰنُ عَلَىٰ نَفْسِهِۦ بَصِيرَةٌ
Belil insânu alâ nefsihî basîreth(basîretun).
(14-15) Hatta, mazeretlerini ortaya koysa da, o gün insan kendi aleyhine şahittir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- doğrusu
- بَلِ
- insan
- الْإِنْسَانُ
- ا ن س
- عَلَىٰ
- kendi nefsini
- نَفْسِهِ
- ن ف س
- görür
- بَصِيرَةٌ
- ب ص ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (14-15) Hatta, mazeretlerini ortaya koysa da, o gün insan kendi aleyhine şahittir.
- Diyanet Vakfı: Artık insan, kendi kendinin şahididir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Doğrusu insan kendine karşı bir basirettir (kendisinin ne yaptığını gayet iyi bilir).
- Elmalılı Hamdi Yazır: Doğrusu insan kendi nefsini görür,
- Ali Fikri Yavuz: Doğrusu insan, nefsine karşı murakabeci bir şahiddir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Doğrusu insan kendine karşı bir basîrettir
- Fizilal-il Kuran: Aslında insan kendi kendinin denetleyicisidir.
- Hasan Basri Çantay: Daha doğrusu insan (bizzat) kendisine karşı bir şâhiddir.
- İbni Kesir: Daha doğrusu insan, kendi kendinin şahididir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (13-14) O gün insana ileri götürmüş olduğu şeyler ile geriye bırakmış olduğu şeyler haber verilecektir. Doğrusu insan kendi şahsı aleyhine bir hüccetir.
- Tefhim-ul Kuran: Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir;
Resim yüklenemedi.