Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَجَمَعَ فَأَوْعَىٰٓ
Ve cemea fe ev’â.
(17-18) O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı kendine çağırır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- toplayıp
- وَجَمَعَ
- ج م ع
- biriktireni
- فَأَوْعَىٰ
- و ع ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (17-18) O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı kendine çağırır.
- Diyanet Vakfı: (17-18) Yüz çevirip geri dönen, (servet) toplayıp yığan kimseyi (kendine) çağırır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Toplayıp toplayıp kasaya yığanı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Mal toplayıp kasada yığanı,
- Ali Fikri Yavuz: Bir de (mal ve para) biriktirip depoya, kasaya yığanı...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve toplayıp toplayıp kasaya yığanı
- Fizilal-il Kuran: Mal toplayıp kasada yığanı.
- Hasan Basri Çantay: (mal) birikdirib de kab içinde saklayanı.
- İbni Kesir: Malını toplayıp kap içinde saklayanı da.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (17-18) Çağırır, arkasını dönüp yüz çevireni. Ve (malı) toplayıp da, bir kap içinde saklayanı.
- Tefhim-ul Kuran: (Durmaksızın mal ve servet) Toplayıp bir yerde (üstüste) yığmakta olanı.
Resim yüklenemedi.