Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَٱصْبِرْ صَبْرًا جَمِيلًا
Fasbir sabren cemîlâ(cemîlen).
(Ey Muhammed!) Sen güzel bir şekilde sabret.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şimdi sen sabret
- فَاصْبِرْ
- ص ب ر
- bir sabırla
- صَبْرًا
- ص ب ر
- güzel
- جَمِيلًا
- ج م ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Ey Muhammed!) Sen güzel bir şekilde sabret.
- Diyanet Vakfı: (Resûlüm!) Şimdi sen güzelce sabret.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O halde sabret biraz, güzel bir sabır ile!
- Elmalılı Hamdi Yazır: O halde güzel bir sabır ile sabret.
- Ali Fikri Yavuz: O halde (Ey Rasûlüm, o kâfirlerin eziyetlerine) güzel bir sabır ile sabret; (çünkü azabın inme zamanı yaklaşmıştır).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O halde sabret biraz bir sabri cemîl ile
- Fizilal-il Kuran: Şimdi sen güzelce sabret.
- Hasan Basri Çantay: (Habîbim) sen (şimdilik) güzel bir sabr ile katlan.
- İbni Kesir: Öyleyse Sen, güzel güzel sabret.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (5-6) Artık güzelce bir sabr ile sabret. Şüphe yok ki, onlar onu uzak görürler.
- Tefhim-ul Kuran: Şu halde, güzel bir sabır (göstererek) sabret.
Resim yüklenemedi.