Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَوَهَبْنَا لَهُم مِّن رَّحْمَتِنَا وَجَعَلْنَا لَهُمْ لِسَانَ صِدْقٍ عَلِيًّا
Ve vehebnâ lehum min rahmetinâ ve cealnâ lehum lisâne sıdkın aliyyâ(aliyyen).
Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onlar için yüce bir doğruluk dili var ettik (güzel bir söz ile anılmalarını temin ettik).
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve lutfettik
- وَوَهَبْنَا
- و ه ب
- onlara
- لَهُمْ
- -den
- مِنْ
- rahmetimiz-
- رَحْمَتِنَا
- ر ح م
- ve verdik
- وَجَعَلْنَا
- ج ع ل
- onlar için
- لَهُمْ
- dili
- لِسَانَ
- ل س ن
- bir doğruluk
- صِدْقٍ
- ص د ق
- yüce
- عَلِيًّا
- ع ل و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onlar için yüce bir doğruluk dili var ettik (güzel bir söz ile anılmalarını temin ettik).
- Diyanet Vakfı: Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk; kendilerine haklı ve yüksek bir şöhret nasip ettik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Biz, bunlara rahmetimizden lütuflar, ihsanlar ettik ve hepsine dillerde yüksek bir doğruluk şanı verdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Biz onlara rahmetimizden lütuflarda bulunduk. Hepsine de dillerde güzel ve yüksek bir övgü verdik.
- Ali Fikri Yavuz: Hem bunlara rahmetimizden ihsanlar eyledik (çokca mal ve evlâd verdik). Hepsine de dillerde (bütün dinlerde) güzel ve yüksek bir övgü verdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve bunlara rahmetimizden ihsanlar eyledik ve hepsine dillerde yüksek bir yad-ı sıdk verdik
- Fizilal-il Kuran: Onlara rahmetimizden pay verdik. Her dilde saygı ile anılmalarını sağladık.
- Hasan Basri Çantay: Bunlara rahmetimizden (peygamberlik, mal ve evlâd) lûtfetdik. Onlar için çok yüce sadâkat dili de verdik.
- İbni Kesir: Bunlara rahmetimizden lutfettik. Onlar için yüce bir doğruluk dili verdik
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onlara rahmetimizden ihsan ettik ve onlar için dillerde yüksek, doğru bir sena nâsip kıldık.
- Tefhim-ul Kuran: Onlara rahmetimizden armağan(lar) bağışladık ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik.
Resim yüklenemedi.