Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَمَا تَنفَعُهُمْ شَفَٰعَةُ ٱلشَّٰفِعِينَ
Fe mâ tenfeuhum şefâatuş şâfiîn(şâfiîne).
Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- artık
- فَمَا
- onlara fayda vermez
- تَنْفَعُهُمْ
- ن ف ع
- şefa’ati
- شَفَاعَةُ
- ش ف ع
- şefa’atçilerin
- الشَّافِعِينَ
- ش ف ع
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.
- Diyanet Vakfı: Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Fakat o zaman şefaatçilerin şefaati fayda vermez.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Artık onlara şefaatçilerin şefaatı fayda vermez.
- Ali Fikri Yavuz: Fakat (o vakit) şefaatçilerin şefaatı onlara fayda vermez.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Fakat fâide vermez o vakıt şefaati şefaatçilerin
- Fizilal-il Kuran: Artık onlara şefaat edebilecek olanların aracılığı yarar sağlamaz.
- Hasan Basri Çantay: Artık şefaat edicilerin hiçbir şefaati onlara fâide vermeyecek.
- İbni Kesir: Artık onlara, şefaatçıların şefaatı fayda vermez.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (48-49) Artık onlara şefaat edecek olanların şefaati bir fâide verecek değildir. Onlar için ne var ki öğütten yüz çeviriyorlar?
- Tefhim-ul Kuran: Artık, şefaat edenlerin şefaati onlara bir yarar sağlamaz.
Resim yüklenemedi.