Your browser doesn’t support HTML5 audio
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَٱلْأَحْزَابُ مِنۢ بَعْدِهِمْ ۖ وَهَمَّتْ كُلُّ أُمَّةٍۭ بِرَسُولِهِمْ لِيَأْخُذُوهُ ۖ وَجَٰدَلُوا۟ بِٱلْبَٰطِلِ لِيُدْحِضُوا۟ بِهِ ٱلْحَقَّ فَأَخَذْتُهُمْ ۖ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ
Kezzebet kablehum kavmu nûhın vel ahzâbu min ba’dıhım ve hemmet kullu ummetin bi resûlihim li ye’huzûhu ve câdelû bil bâtılı li yudhıdû bihil hakka fe ehaztuhum, fe keyfe kâne ıkâb(ıkâbi).
Onlardan önce Nûh’un kavmi ve onlardan sonra gelen topluluklar da yalanlamıştı. Her ümmet kendi peygamberini yakalayıp cezalandırmaya azmetmişti. Hakkı yok etmek için batıl şeyler ileri sürerek tartışmışlardı. Bu yüzden onları kıskıvrak yakaladım. Benim cezalandırmam nasılmış, (gördüler)!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- yalanladı
- كَذَّبَتْ
- ك ذ ب
- onlardan önce
- قَبْلَهُمْ
- ق ب ل
- kavmi
- قَوْمُ
- ق و م
- Nuh
- نُوحٍ
- ve kollar
- وَالْأَحْزَابُ
- ح ز ب
- مِنْ
- onlardan sonraki
- بَعْدِهِمْ
- ب ع د
- ve yeltendi
- وَهَمَّتْ
- ه م م
- her
- كُلُّ
- ك ل ل
- millet
- أُمَّةٍ
- ا م م
- elçisini
- بِرَسُولِهِمْ
- ر س ل
- yakalamağa
- لِيَأْخُذُوهُ
- ا خ ذ
- ve tartıştılar
- وَجَادَلُوا
- ج د ل
- boş şeyler ileri sürerek
- بِالْبَاطِلِ
- ب ط ل
- gidermek için
- لِيُدْحِضُوا
- د ح ض
- onunla
- بِهِ
- hakkı
- الْحَقَّ
- ح ق ق
- bu yüzden onları yakaladım
- فَأَخَذْتُهُمْ
- ا خ ذ
- nasıl
- فَكَيْفَ
- ك ي ف
- oldu
- كَانَ
- ك و ن
- azabım
- عِقَابِ
- ع ق ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlardan önce Nûh’un kavmi ve onlardan sonra gelen topluluklar da yalanlamıştı. Her ümmet kendi peygamberini yakalayıp cezalandırmaya azmetmişti. Hakkı yok etmek için batıl şeyler ileri sürerek tartışmışlardı. Bu yüzden onları kıskıvrak yakaladım. Benim cezalandırmam nasılmış, (gördüler)!
- Diyanet Vakfı: Onlardan önce Nuh kavmi ve bunlardan sonraki topluluklar da (peygamberlerini) engellemeye, her ümmet kendi peygamberini yakalamaya azmetmişti. Bâtılı hakkın yerine koymak için mücadele etmişlerdi. Bunun üzerine ben onları kıskıvrak yakaladım. İşte, cezalandırmamın nasıl olduğunu gör!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onlardan önce Nuh kavmi, arkalarından da çeşitli gruplar yalanlamışlardı ve her ümmet kendi peygamberlerini yakalamaya kalkıştı. Onlar, hakkı batıl ile yok etmek için boşuna mücadele ettiler de Ben, onları tuttum alıverdim. (Bak) o vakit nasıl oldu cezalandırmam?!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlardan önce Nuh kavmi, arkalarından da çeşitli topluluklar yalanlamışlardı. Her ümmet, kendi peygamberlerini yakalamak kastında bulundu. Hakkı batılla gidermek için boşuna mücadele ettiler. Ben de onları tuttum, alıverdim. (Bak o zaman) azabım nasıl oldu?
- Ali Fikri Yavuz: Senin kavminden önce Nûh kavmi, Nûh kavminin arkasından da peygamberlerine karşı birleşen kâfirler tekzib etmişlerdi; ve her ümmet kendilerinin peygamberini yakalayıb öldürmek kasdinde bulundu. Hakkı bâtıl ile yok etmek için boşuna mücadele ettiler. Nihayet ben de onları (azabımla) yakalayıverdim. Bak, nasıl oldu azabım!...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onlardan evvel Nuhun kavmı arkalarından da Ahzab tekzib etmişlerdi ve her ümmet kendi Resullerini yakalamak kasdinde bulundu ve hakkı batılla gidermek için boşuna mücadele ettiler de ben onları tuttum alıverdim o vakıt nasıl oldu ıkabım?
- Fizilal-il Kuran: Onlardan önce Nuh kavmi ve onlardan sonra gelen kollar da yalanladı. Her millet, Peygamberlerini yakalamağa yeltendi; Batılı hakkın yerine koymak için mücadele etmişlerdi. Bu yüzden onları yakaladım. (Bak işte) azabım nasıl oldu?!
- Hasan Basri Çantay: Onlardan evvel Nuuh kavmi de, bunlardan sonraki sürü sürü fırkalar da (peygamberlerini) yalan saydı (lar). (Bunlardan) her ümmet, kendi peygamberlerini yakalamayı kasdetdi. Hakıykatı olmayan (şeyler) le hakkı yok edebilmeleri için savaşıb durdular. Neticede ben de onları tutub yakaladım. İşte (bak) benim azabım nice imiş!
- İbni Kesir: Onlardan önce Nuh kavmi de yalanladı. Arkalarından muhtelif topluluklar da. Her ümmet kendi peygamberlerini yakalamaya yeltendi ve hakkı batılla yok etmek için mücadeleye girişti. En sonunda Ben de onları yakaladım. Azabım nasılmış?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onlardan evvel Nûh kavmi (peygamberlerini) tekzîp etmişti. Onlardan sonraki tâifeler de (tekzîpte bulunmuşlardır). Ve her kavim, peygamberlerine kastetmişlerdi, onu yakalayıversinler diye ve bâtıl ile mücadelede bulunmuşlardı, onunla hakkı gidermek için. Sonra onları yakaladım. Artık ukûbetim nasıl oldu (bir düşünülmelidir!).
- Tefhim-ul Kuran: Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanladı ve kendilerinden sonra (sayısı çok) fırkalar da. Her ümmet, kendi peygamberlerini (susturmak için) yakalamağa yeltendi. Hakkı, onunla yürürlükten kaldırmak için, ´batıla dayanarak´ mücadeleye giriştiler. Ben de onları yakalayıverdim. Artık benim cezalandırmam nasılmış?
Resim yüklenemedi.