Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّهُۥ كَانَ فَرِيقٌ مِّنْ عِبَادِى يَقُولُونَ رَبَّنَآ ءَامَنَّا فَٱغْفِرْ لَنَا وَٱرْحَمْنَا وَأَنتَ خَيْرُ ٱلرَّٰحِمِينَ
İnnehu kâne ferîkun min ibâdî yekûlûne rabbenâ âmennâ fagfir lenâ verhamnâ ve ente hayrur râhımîn(râhımîne).
Kullarımdan, “Ey Rabbimiz! Biz inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın” diyen bir grup var idi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- gerçek şu ki
- إِنَّهُ
- idi
- كَانَ
- ك و ن
- bir zümre
- فَرِيقٌ
- ف ر ق
- -dan
- مِنْ
- kullarım-
- عِبَادِي
- ع ب د
- diyorlar
- يَقُولُونَ
- ق و ل
- Rabbimiz
- رَبَّنَا
- ر ب ب
- inandık
- امَنَّا
- ا م ن
- bağışla
- فَاغْفِرْ
- غ ف ر
- bizi
- لَنَا
- ve bize acı
- وَارْحَمْنَا
- ر ح م
- ve sen
- وَأَنْتَ
- en hayırlısısın
- خَيْرُ
- خ ي ر
- acıyanların
- الرَّاحِمِينَ
- ر ح م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Kullarımdan, “Ey Rabbimiz! Biz inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın” diyen bir grup var idi.
- Diyanet Vakfı: Zira kullarımdan bir zümre: Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi affet; bize acı! Sen, merhametlilerin en iyisisin, demişlerdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Çünkü Kullarımdan: «Ey Rabbimiz, iman ettik; bizi bağışla, bize acı; Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!» diyenler vardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Çünkü kullarımdan bir zümre «Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi bağışla, bize merhamet et, sen, merhametlilerin en iyisisin.» diyorlardı.
- Ali Fikri Yavuz: Çünkü mümin kullarımdan bir topluluk vardı ki, onlar: “- Ey Rabbimiz, iman ettik, artık bizi bağışla ve bize merhamet et. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.” derlerken.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): çünkü kullarımdan bir fırka vardı «rabbena amenna fağfirlena verhamna ve ente hayrurrahimin» diyorlardı da
- Fizilal-il Kuran: Hani vaktiyle kullarımın bir bölümü ´Ey Rabb´imiz, biz sana inandık, bizi affeyle, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en iyisisin´ diyorlardı.»
- Hasan Basri Çantay: Çünkü kullarımdan bir zümre vardır ki onlar: «Ey Rabbimiz, îman etdik. Bizi yarlığa, bizi esirge. Sen esirgeyenlerin en hayırlısısın» derlerken,
- İbni Kesir: Çünkü kullarımdan bir zümre vardı ki, onlar: Rabbımız, inandık, artık bağışla bizi, merhamet et bize. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın, diyordu.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Çünkü kullarımdan bir zümre var idi ki, ´Ey Rabbimiz! Sana imân ettik, artık bizi yarlığa ve bize merhamet buyur ve Sen rahmet edenlerin elbette hayırlısısın´ derlerdi.»
- Tefhim-ul Kuran: «Çünkü gerçekten benim kullarımdan bir grup: -Rabbimiz, iman ettik, sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın, derlerdi de,»