Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَٱلَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَوٰةِ فَٰعِلُونَ
Vellezîne hum liz zekâti fâilûn(fâilûne).
Onlar ki, zekâtı öderler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve
- وَالَّذِينَ
- onlar
- هُمْ
- zekatı
- لِلزَّكَاةِ
- ز ك و
- verirler
- فَاعِلُونَ
- ف ع ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar ki, zekâtı öderler.
- Diyanet Vakfı: Onlar ki, zekâtı verirler;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onlar ki, zekat vermek için çalışırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlar ki, zekat (vazifelerini) yerine getirirler,
- Ali Fikri Yavuz: Onlar ki, zekâtlarını verirler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onlar ki zekât vermek için çalışırlar
- Fizilal-il Kuran: Onlar ki, zekâtı aksatmaksızın, tam olarak verirler.
- Hasan Basri Çantay: (Öyle mü´minler) ki onlar zekât (vazîfe) lerini yapanlardır.
- İbni Kesir: Ki onlar; zekatlarını verirler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve o mü´minler ki, onlar zekatı da ifâ edenlerdir.
- Tefhim-ul Kuran: Onlar, zekâta ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir.
Resim yüklenemedi.