Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَيَحْسَبُونَ أَنَّمَا نُمِدُّهُم بِهِۦ مِن مَّالٍ وَبَنِينَ
E yahsebûne ennemâ numidduhum bihî min mâlin ve benîn(benîne).
(55-56) Kendilerine bol bol verdiğimiz mal ve evlatla onların iyiliğine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar farkına varmıyorlar!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- onlar sanıyorlar mı?
- أَيَحْسَبُونَ
- ح س ب
- ile
- أَنَّمَا
- kendilerine verdiğimiz
- نُمِدُّهُمْ
- م د د
- بِهِ
- مِنْ
- mal
- مَالٍ
- م و ل
- ve oğullar
- وَبَنِينَ
- ب ن ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (55-56) Kendilerine bol bol verdiğimiz mal ve evlatla onların iyiliğine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar farkına varmıyorlar!
- Diyanet Vakfı: (55-56) Sanıyorlar mı ki, onlara verdiğimiz servet ve oğullar ile kendilerine faydalar sağlamak için can atıyoruz? Hayır, onlar işin farkına varamıyorlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve çocuklar ile,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sanıyorlar mı ki, onlara verdiğimiz servet ve oğullar ile,
- Ali Fikri Yavuz: (55-56) Onlara dünyada verdiğimiz mal ve evlâddan dolayı, biz onların hayırlarına acele ediyoruz, zannında mı bulunuyorlar? Hayır, anlamıyorlar, (dünya haline aldanıyorlar, ahiretteki perişanlığı düşünmüyorlar).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Kendilerine imdad ettiğimiz mal ve evlâd ile sanıyorlar mı ki
- Fizilal-il Kuran: Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz servetle ve evlatlarla,
- Hasan Basri Çantay: (55-56) Onlar kendilerine imdâd etdiğimiz (verdiğimiz) mal ve evlâd ile bizim hayırlarına acele etdiğimizi mi sanıyorlar? Hayır, onlar (işin) farkına varmıyorlar.
- İbni Kesir: Zannederler mi ki; kendilerine mal ve oğullar vermekle,
- Ömer Nasuhi Bilmen: Zannediyorlar mı ki, onlara kendisiyle imdad ettiğimiz mal ve evlat ile.
- Tefhim-ul Kuran: Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine vermekte olduğumuz mal ve çocuklarla,
Resim yüklenemedi.